WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU: Tanıma Ve Tenfiz İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 24/02/2021 tarihli ve 2020/151 E. 2021/263 K. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tacir olan taraflar arasında imzalanan ticari iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi talebine yöneliktir. İstanbul BAM İş Bölümü kararları ortak hükümler 7.madde" Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi istemli davalar sonucu verilen kararlar ile hakemlerce ve hakemlere ilişkin her türlü işlerle ilgili hüküm ve kararların incelenmesi, esas davaya ait hükmü incelemekle görevli daire tarafından yapılır" düzenlemesini içermektedir. Somut olay ticari netilikteki iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine yöneliktir....

    Mahkemece, ‘--verilen süre içerisinde apostil şerhi, mahkeme kararı sureti sunulmuşsa da bahsedilen mahkeme kararının kesinleştiğini gösterir yetkili makamlarca onaylanmış herhangi bir belge ve yazı bulunmadığı ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarının MÖHUK maddeleri gereğince tenfizi mümkün olmadığı‘ gerekçesiyle ‘verilen kesin süreler içinde tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhi veya onaylı örneği sunulmadığından HMK 115/2 md gereğince ön şart yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE’ karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince ‘--Apostil şerhi mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğini göstermez. ---Tanıma ve tenfizi istenilen mahkeme kararının yetkili makamlarca onaylanarak kesinleştirilmesi gerekir....

      Bölge Mahkemesinde görülüp 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 sayısı ile karara bağlanan ilamla, müvekkilleri lehine 45.000 euro manevi tazminata hükmedildiğini, ... Bölge Mahkemesi tarafından verilen kararın 14/05/2014 tarihinde apostil şerhi ile kesinleştiğini belirtmiş, adı geçen Mahkeme tarafından verilen 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece, tanınması ve tenfizi istenen kararın yabancı mahkemece ceza davasına ilişkin verildiği, davalının manevi tazminatla birlikte 8 yıl hapis cezasına da mahkum edildiği gerekçesiyle hapis cezasını da içeren ... Bölge Mahkemesinin 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 sayılı ceza ilamının tanınması ve tenfizi isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir....

        Mahkemece ibraz edilen belgelerde apostil şerhi bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi sonucu hükmün Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili süresinde kararın düzeltilmesini istediğinden, dosya yeniden incelenmiştir. Dava, yabancı mahkemeden verilmiş evlat edinme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Yasa'nın 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Somut olayda, davacı ...'ın İngiltere uyruklu ... ile evli olduğu ve alt soylarının bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen ... Federal Demokratik Cumhuriyeti Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.06.2012 tarihli, C/F No: 12083 sayılı kararda, davacı ... eşi ile ......

          Yerel Mahkemesi tarafından verilen vasinin değiştirilmesine ilişkin 31.03.2003 tarihli ilamın tanınması ve tenfizi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58. maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, ihtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi bulunduğunu, yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usulün uygulanacağını hükme bağlanmıştır. 54/b maddesi ise, yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi şartını getirmiş, 10/1 ve 3. maddelerinde de vesâyet veya kısıtlılık kararı verilmesi veya sona erdirilmesi sebeplerinin, hakkında...

            Mahkemece, davacının 20.09.1978 olan doğum tarihinin 10.09.1968 olarak düzeltilmesi, nüfus kayıtlarına aykırı bir sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 54/c maddesinde, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması hali tenfiz şartları içinde sayılmıştır. Buna göre yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçütlere göre uygulandığı değil yabancı kararın Türkiyede icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukuki sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddedileceği sonucuna varılmalıdır. Mevcut nüfus kayıtlarında davacının annesi ...'...

              Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.12.2010 tarihli davanamesiyle velayetin ana-babadan kaldırılmasına dair yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.12.2010 tarihli davanamesiyle ... ve ...'ın velayetinin ana-babadan kaldırılmasına dair yabancı ilamın tanınması ve tenfizi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçeli kararın, tefhim edilen kısa karara uygun olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması durumu 10.04.1992 gün ve 1991/7-1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mutlak bozma nedenidir....

                Buna göre; vasiyetnamenin açılmasına ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının, kısmen ya da tamamen tanınması (veya tenfizi) istenebilir(MÖHUK md. 56). Somut olayda; tanınması istenen yabancı mahkeme ilâmı ile ilamın kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış asılları veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örnekleri ile onanmış tercümeleri, davacı tarafça dava dilekçesine eklenilmemiştir(MÖHUK md. 53). Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafa tanıma için gerekli belgelerin sunulması konusunda usulünce önel verilmesi, tereddüt halinde davaya konu belgenin ilam niteliğinde olup olmadığı hususunun ... Bakanlığı (Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) aracılığıyla kararın verildiği devletten sorulması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                  Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı vekili, yabancı mahkeme ilamına konu alacağın tevdi mahalli kararı ile mahkemece belirlenen hesaba yatırıldığını belirterek; davanın konusuz kaldığını ve davacının bu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını ileri sürmüş ise de; tevdi mahalli kararının depo edilen paranın davalıya ödenmesine ilişkin bir hüküm içermediği ayrıca anılan kararın infaz kabiliyeti bulunmadığı, bu nedenle davacının yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizini istemekte hukuki yararının olduğu, tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının tanınma ve tenfizine ilişkin tüm yasal şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... Mahkemesi Özel Hukuk Dairesinin 05/08/2014 tarih ve CV- 13-5999, F NO:246 sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir....

                    Mahkemece; "Açılan dava; yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemidir. 5718 sayılı MÖHUK'nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58. maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, İhtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi bulunduğunu, yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usulün uygulanacağını hükme bağlanmıştır. 54/b maddesi ise, yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi şartını getirmiş, 16/1 maddesinde; "Soybağının kuruluşu çocuğun doğum anındaki milli hukukuna, kurulamaması halinde çocuğun mutad meskeni hukukuna tâbidir....

                    UYAP Entegrasyonu