Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, eldeki dava ile 2009/137 Esas-2011/388 Karar sayılı kesinleşmemiş davanın tarafları ve hukuki sebepleri yönünden aynı davalar olduğu, derdestlik dava şartı engeli bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme ilamı ve masraf tespit kararının tenfizi istemine ilişkindir....
Mahkemece, ‘--verilen süre içerisinde apostil şerhi, mahkeme kararı sureti sunulmuşsa da bahsedilen mahkeme kararının kesinleştiğini gösterir yetkili makamlarca onaylanmış herhangi bir belge ve yazı bulunmadığı ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarının MÖHUK maddeleri gereğince tenfizi mümkün olmadığı‘ gerekçesiyle ‘verilen kesin süreler içinde tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhi veya onaylı örneği sunulmadığından HMK 115/2 md gereğince ön şart yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE’ karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince ‘--Apostil şerhi mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğini göstermez. ---Tanıma ve tenfizi istenilen mahkeme kararının yetkili makamlarca onaylanarak kesinleştirilmesi gerekir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıya tebliğ edildiğini gösterir evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davacı tarafça dosyaya sunulan davaya konu Almanya Kiel Eyalet Mahkemesi kararının tercümesinden ve tebliğ evrakından, tenfizi istenilen kararın Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla 09.04.2009 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tenfizi istenen mahkeme kararı, usulüne uygun olarak davalı vekiline tebliğ edilmiş ve kesinleşmiş bulunmasına göre, mahkemece tenfize konu kararın kesinleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi YARGITAY İLAMININ TARİH VE NOSU : 22.3.2007 gün ve 2007/798-867 Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.Maddesi uyarınca 160.00.YTL para cezası ile 27.00 YTL red harcının karar düzeltme isteğinde bulunandan alınmasına 29.5.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi YARGITAY İLAMININ TARİH VE NOSU : 20.03.2007 gün ve 2007/1007-809 Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.Maddesi uyarınca 160.00.YTL para cezası ile 27.00 YTL red harcının karar düzeltme isteğinde bulunandan alınmasına, 29.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın davalı tarafa tebliğ edilmediği ve bu hali ile kesinleşmiş bir ilamdan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin ...Sözleşmesi hükümlerine göre yapılmadığı, adi posta yolu ile kararın davalıya tebliğ edildiği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... ......
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözlemesi hükümlerine göre yapılmadığı, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ...Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan davada davalının kendisini vekille temsil ettirdiği ve kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmakta olup, mahkeme karar başlığında da vekilin adı yazılı bulunmaktadır. Bu durumda tenfizi istenen mahkeme kararı usulüne uygun olarak davalının ...'...
- K A R A R - Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Davalı vekili, tenfizi istenen mahkeme kararının ve kesinleşme şerhinin onaylı Türkçe çevirisinin ibraz edilmediğini belirterek tenfiz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının onanmış örneği ve tercümesinin sunulmuş olmasına rağmen, ilamın kesinleştiğini gösteren onanmış tasdik şerhinin bulunmadığı, eksikliğin tamamlanması için verilen süre içinde ... Ticaret Mahkemesi Zabıt Katibi tarafından imzalanan karar örneği ile onanmış tecrümesi sunulmuş ise de, ilamın kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca verilmiş ayrı bir belge veya ilamın apostili taşıyan örneğinin sunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türkiye ile Almanya arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre yapılmadığı, adi posta yolu ile kararın davalıya tebliğ edildiği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği karar davalının ...’da bulunan vekili Av. ...’a 09.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, mahkeme karar başlığında da vekilin adı yazılı bulunmaktadır....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türkiye ile Almanya arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre yapılmadığı, adi posta yolu ile kararın davalıya tebliğ edildiği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği karar davalının Almanya’da bulunan vekili Av. ...’a 21.02.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, mahkeme karar başlığında da vekilin adı yazılı bulunmaktadır....