DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup; Davacı tarafça Kozan 1. Noterliği'nin 26.03.1997 tarih 4467 yevmiye No'lu vasiyetnamesinin tenfizi talep edilmiş ilk derece mahkemesince vasiyetnamenin açılıp okunmasına dair Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/573 E. Ve 2003/907 K. Sayılı dosyasının kesinleşmediğinden bahisle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir....
GEREKÇE VE SÜREÇ: Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine 2020/1471 Esas, 2021/1402 Karar 30/09/2021 tarihli karar ile; "5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Bu nedenle tenfiz kararı verilebilmesi için, öncelikle yabancı mahkeme tarafından hukuk davalarına ilişkin olarak verilen kararın, ilam niteliğinde olması gerekir. Kamu düzenine ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda tenfizi istenen karar, Stuttgart Sulh Mahkemesinin 04.12.1996 tarih ve 92-0111978-06-N sayılı kararıdır....
Mahkemece, Dairemizin 30/09/2011 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHUK’nun 54 üncü maddesinde sayılan şartları taşıdığı, mahkeme kararı aslı ile tasdik edilmiş tercümesinin dosyaya sunulduğu ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ... Federal Cumhuriyeti ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 3 O 229/06 sayılı kararı ile aynı esas numaralı yargılama masraflarına dair ek kararının tenfizine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi davası olup, mahkemece davalının yurt dışında olduğu, davacı vekiline yurt dışı tebligat masraflarını yatırmak üzere kesin süre verildiği, bu süre içerisinde yurt dışı tebligat masrafının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde dava açılırken davacı tarafından yatırılan gider avansı bulunduğu gibi davacı tarafça kesin süre içerisinde yatırılması gereken miktar belirtilmediğinden mahkemece verilen kesin süre de hukuki sonuç doğurmaz....
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi davalarında yetkili mahkeme hangisi olacağı 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 43/2.maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizi tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer Asliye Mahkemesinden istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye’deki ikametgahı, yoksa sakin olduğu bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır. Davalı Anonim Şirket olup, ticari merkezi Denizlinin ... İlçesinde bulunduğundan Medeni Kanunun 51.maddesine göre tenfiz davasında Denizli Honaz Mahkemesi yetkilidir. Yazışmalarda başka adresin kullanılması tüzel kişinin ticari merkezinin yazışmalarda kullanılan adres olduğu anlamına gelmez. Mahkemece bu yönler gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez. Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlar....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : TARİHİ : 08/11/2013 NUMARASI : 2012/922-2013/542 Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan satım sözleşmesi kapsamında davalı şirketin yükümlülüklerini ifa etmemesi üzerine müvekkilince sözleşmedeki tahkim şartına istinaden görevli ve yetkili ... Mahkemesi'nde açılan dava sonrasında müvekkili lehine karar verildiğini, anılan mahkeme kararının nihai nitelikte olup, Türkiye'de infazı için tanıma ve tenfizi gerektiğini belirterek, bu kararın tanınması ve tenfizine ve 56.132,86 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tenfizi talep olunan yabancı ülke tahkim kararının apostille şerhli kesinleşmiş aslı ve noter tercümesi ile tüm dosya kapsamına binaen; tenfizi talep olunan yabancı tahkim ilamının ülkemiz kamu düzenine aykırı bir yönünün bulunmadığı, yabancı mahkeme tarafından dava dilekçesi ve kararının davalıya tebliğ usulünün Türk kamu düzenine aykırı bulunmadığı, yargılama sırasında tenfizi talep olunan ülkenin usül hükümlerinin uygulanmasının doğal ve yargılama safhasında adil yargılama hakkının ihlal edilmediği, usulüne uygun kesinleştiği ve 5718 Sayılı Kanunu'nun 54. maddesinde belirtilen tüm tenfiz şartlarının gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ancak, yargılama sırasında davacı tarafından kararın kesinleşmesi üzerine dava ıslah edilerek "kesinleşmiş olan nafaka kararının tenfizine karar verilmesi" talep ve dava edilmiş, tenfizi istenilen ... Aile Mahkemesinin yabancı mahkeme ilamı ve onaylı tercümesi getirtilmiş, 5718 sayılı MÖHUK'un 58. madde şartlarının oluştuğu anlaşılmış, bu durumda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/3. maddesi gereğince başlangıçtaki dava şartı noksanlığı hüküm anında giderilmiş olduğundan ve dava usûlden reddedilemeyeceğinden sonuç olarak doğru olan hükmün onanması gerekmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0.90.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk ve Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; vasiyetname uyarınca taşınmazın mirasçılar adına tescili için taksim bağlamında kat irtifakı kurulması gerektiği, bu durumda görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; vasiyetnamenin tenfizi davasının vasiyetnamenin mirasçılara tebliği ve okunması işlemlerinin tamamlanmasından sonra itiraza uğramadığı veya iptalinin istenmediği, bu nedenle de kesinleştiğinin tespiti için olduğunu ve kat mülkiyetinin idari bir işlem olduğunu belirterek, vasiyet edilen malın değerine göre görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....