Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır” şeklinde düzenleme mevcuttur. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili müteveffa ....'un 11 Nisan 2014'te vefat ettiğini, müteveffanın İngiltere'de hazırladığı yasal vasiyetname ile partneri ...' ı mirasçı olarak atadığı, bu nedenle müteveffa ...'un İngiltere vasiyetnamesinin tanınmasını, yasal mirasçının partneri ... olarak tesbitini gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Buna göre tanınması talep edilen yabancı mahkeme kararı bulunmayıp, yabancı ülkede düzenlenen vasiyetnamenin tanınmasının talep edildiği anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....

    Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, mirasçılık belgesi istemli talep yönünden tefrik kararı verilerek, vasiyetnamenin tanınması yönünden HMK'nın 114/1-c maddesi uyarınca ve 5718 sayılı MÖHUK'nın 50. maddesince yapılan değerlendirmede yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve O Devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. 51/1. maddesi uyarınca; tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir denildiğinden, tenfize ilişkin hükümler tanıma için uygulandığından bu suretle davaya bakmakla görevli mahkemenin HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. MÖHUK MADDE 58 – “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/31 KARAR NO : 2021/1063 ASIL DOSYADA DAVA : Yabancı Hakem Heyeti Ve Mahkeme Kararlarındaki Davalının, Davacı Şirket Olmadığının Tespiti İle Kararların İptali İstemli DAVA TARİHİ : 20/10/2014 Birleşen Menderes ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı dosyasında DAVA : Yabancı Hakem Heyeti ve Mahkeme Kararlarının Tenfizi ve Tanınması İstemli DAVA TARİHİ : 15/05/2015 KARAR TARİHİ :24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Yabancı Hakem Heyeti Ve Mahkeme Kararlarındaki Davalının, Davacı Şirket Olmadığının Tespiti İle Kararların İptali ve Yabancı Hakem Heyeti ve Mahkeme Kararlarının Tenfizi ve Tanınması İstemli davaların yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Asıl dosyada davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirkete 18.09.2014 tarihinde Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı BM .../...sayılı dosyasından Hanseatik Yüksek Mahkemesi 6....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tacir olan taraflar arasında imzalanan ticari iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi talebine yöneliktir. İstanbul BAM İş Bölümü kararları ortak hükümler 7.madde" Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi istemli davalar sonucu verilen kararlar ile hakemlerce ve hakemlere ilişkin her türlü işlerle ilgili hüküm ve kararların incelenmesi, esas davaya ait hükmü incelemekle görevli daire tarafından yapılır" düzenlemesini içermektedir. Somut olay ticari netilikteki iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine yöneliktir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararının "Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararlara" ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 12,13,14 ve 43....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1424 KARAR NO : 2023/1521 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2023 NUMARASI : 2022/648 ESAS 2023/99 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi-Tanınması İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının evliliklerinin Frederiksberg Asliye Hukuk Mahkemesinin 20 Haziran 2014 tarih BS-P 1980/2013 numaralı kararı ile boşanma ile sonlandığını, kararın kesinleştiğini belirterek yabancı ilamın tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından tenfızi talep edilen kararın ------ dosyası üzerinden tanınmasının istendiğini, müvekkili şirket tarafından derdestlik itirazında bulunulduğunu, davacı şirket tarafından derdest davanın konusu haline getirilen yabancı mahkeme kararlarının yalnızca alacak kısmının tenfız edilmeye çalışıldığını, yabancı mahkeme kararlarının hem inşai tesiri hem de eda hükmü bulunması halinde ilgili kararların yalnız başına tenfızinin istenemeyeceğini, davacı şirketin iki ayrı mahkemede dava açarak kanunu dolanmaya çalıştığını, tenfız davalarının nispi harca tabi olduğunu, davacı tarafından harcın eksik yatırıldığını, davacı şirkete harcın tamamlattırılması gerektiğini, derdest ----------dosyasında verilecek kararın huzurdaki davayı doğrudan etkilediğinden söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasının uygun olacağını, yabancı mahkeme kararında bahsedilen ihtilafın müvekkili şirket tarafından davacı şirketin yabancı mahkemeye başvurma tarihinden...

            Kanunun 38. maddesinin (a) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmadan yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında da tenfizde olduğu gibi yargılama yapılır ve karar verilir. Ancak, yabancı mahkeme kararlarının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespiti gerektiği, ihtilafsız kaza kararlarının tanınması veya yabancı mahkeme ilamlarına dayalı olarak Türkiye’de idarî bir işlemin yapılmasında da 42. madde hükmü uygulanacaktır. Somut olayda; Davacının bu davadaki isteği, Türkiye'deki nüfus kütüğünde Batu olan oğlunun adının, Amerikan Mahkemesinde açtığı dava sonucu Nepal olarak değiştirilmesine ilişkin mahkeme kararını infaz ettirmek ve nüfus kütüğüne oğlunun adını Nepal olarak kaydettirmektir. Bu amacına ulaşmak için açtığı davada önce tenfiz ve daha sonradan tanıma istemektedir. Tanıma ve tenfiz taleplerinden hangisi davacının lehine ise ona göre davaya yön vermek gerekir....

              Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58.Maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde; davacı erkeğin açtığı boşanma davasında duruşmada, davalıya duruşmanın tebliğ edildiği ve duruşmada hazır olduğu anlaşıldığından davalı kadının ileri sürdüğü vakıların dinlenemeyeceği, davaya konu yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şartlarını taşıdığı, ilamın hukuk davalarına ilişkin olduğu, yabancı ilamın Türk Mahkemelerinin münhasıran yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olduğu, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı, kanunda düzenlenen şartları taşıdığı, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemli davada, davalının ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabileceği ancak davalı açısından bu açıklamalar ışığında itiraz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne...

                  Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

                    UYAP Entegrasyonu