Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş hukuk davalarına ilişkin ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı Kanun'un 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı)....
Kaza Mahkemesi'ne açılan davada 26.02.2015 tarih ve 6958/14 dava no'lu kararla 252.728,60 € alacağa 15.11.2013 tarihinden itibaren yıllık %3 oranında faiz ödenmesine karar verildiği, bu kararın 09.04.2015 tarihinde kesinleştiği, Türkiye ile KKTC arasında 27.10.1988 tarih ve 3490 sayılı Adli Yardımlaşma Kanunu olup karşılıklık prensibinin olduğunu, MÖHUK'un 54.maddesi gereğince yabancı mahkeme kararlarının infazı için tenfizi gerektiğini ileri sürerek, Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nin kararın tanınması ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yabancı mahkemede ikame davada dava dilekçesinin ve mahkeme kararının tebliğ edilmediğini, savunma haklarının ihlal edildiğini, tenfize konu ilamdaki meblağın davacıya ödendiğinden tenfize konu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tempelpof-Kreuzberg Sulh Mahkemesinin 06.08.2013 tarihli kararının tanınması ve tenfizi istenmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesinin bu kararı değil, talep konusu olmayan Spandau Sulh Mahkemesinin ...'in mirasın reddine ilişkin dosya No: 63 VI 255/13 63 I 130/13 sayılı kararının da tanınması ve tenfizine karar verdiğini, MÖHUK 52,53 vd. maddeleri uyarınca tanıma ve tenfiz kararı istenen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olmasının şart olduğunu, dava konusu tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararlarının kesinleşmediğini, tanınmasına ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararlarının açıkça kamu düzenine aykırı olduğunu, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalının savunma hakkının kısıtlanmadığı ve yabancı mahkeme hükmünün tenfizinin Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmayacağı kabul edilmelidir. Ayrıca, mahkemece, Lahey Sözleşmesinin 10. maddesine Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çekince koyduğu, yabancı mahkeme kararının ... aracılığıyla tebliğinin gerektiği, ancak tenfizi istenen kararın posta yoluyla tebliğ edildiği, kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği, kararın kesinleşmesinin tenfizin ön şartı olduğu kabul edilmiştir....
Türk hukukunda yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun m. 50 ila 63 arasında düzenlenmiştir. MÖHUK’ta düzenlenen şartların varlığı hâlinde yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi mümkündür. MÖHUK m. 50’de yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin, “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır” şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir. MÖHUK m. 54’te ise Türk hukukunda tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartlar tek tek sayılmıştır. Anılan maddeler bir arada değerlendirildiğinde, m. 50’de sayılan hususların tenfizin ön şartları; md. 54’te sayılan hususların ise tenfizin esas (asli) şartları olduğu söylenebilir....
Türk hukukunda yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun m. 50 ila 63 arasında düzenlenmiştir. MÖHUK’ta düzenlenen şartların varlığı hâlinde yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi mümkündür. MÖHUK m. 50’de yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin, “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır” şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir. MÖHUK m. 54’te ise Türk hukukunda tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartlar tek tek sayılmıştır. Anılan maddeler bir arada değerlendirildiğinde, m. 50’de sayılan hususların tenfizin ön şartları; md. 54’te sayılan hususların ise tenfizin esas (asli) şartları olduğu söylenebilir....
reddini gerektiğini savunmuş ise de, bu dosyanın tetkikinden, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhinde Türkiye'de tescilli markasına dayalı olarak markaya tecavüzün önlenmesi ve tazminat istemi ile derdest dava mevcut ise de, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararı Almanya'daki tecavüzlere ilişkin olup, eldeki dava dosyasında ise yabancı mahkeme kararının yargılama giderine ilişkin kısmının tenfizi istendiğinden, bu savunmaya itibar edilmediği, anılan hükmün (c) bendine göre, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, yabancı kararın elde edilmesinde uygulanan yabancı hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenmesinin esasen söz konusu olmaması, tenfiz kararı verecek hakimin yabancı hakimin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip bulunmaması karşısında davalı savunmalarına itibar edilmeyerek davanın kabulü ile 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesine öngörülen koşulları taşıyan yabancı mahkeme kararının tenfizine...
Bölge Mahkemesi'nin 11.01.2012 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, davaya konu tanınması/tenfizi istenen belge tercümesinden yanlar arasında evlilik birliği devam ederken 04.05.2011 tarihinde ... "evlilik anlaşması" başlıklı belge tanzim ettikleri anlaşılmaktadır. Türk hukukunda, tanıma ve tenfize konu olabilmesi için verilen kararın yabancı mahkeme ilamı niteliğinde olması gerekir. Bilindiği üzere, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 50. vd. maddelerinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması düzenlenmiş bulunmaktadır. Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş ve o devlet kanunlarınca kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekir. Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi ise yabancı mahkeme ilamının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK 58.m)....
Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazılarak Ülkemiz ile Rusya Federasyonu arasında karşılıklılık esasına dayalı anlaşma olup olmadığı sorulmuş, 28/08/2020 tarihli cevapta yabancı hakem kararlarının tenfizi konusunda olan durum bildirilmiştir....
Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazılarak Ülkemiz ile Rusya Federasyonu arasında karşılıklılık esasına dayalı anlaşma olup olmadığı sorulmuş, 28/08/2020 tarihli cevapta yabancı hakem kararlarının tenfizi konusunda olan durum bildirilmiştir....