Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Rusya Ticari Kanunu 244. maddesinde de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde aranacak olan koşulların gösterildiği, aranan bu koşulların Türk Hukuku'ndaki tenfiz koşulları ile ağırlıkları bakımından özdeş nitelikte bulundukları, Rusya'da yabancı mahkeme kararlarının akdi mütekabiliyet koşulu aranmaksızın tenfiz edildiği, bu nedenlerle Türkiye ve Rusya arasında mahkeme kararlarının tenfizi açısından hukuki mütekabiliyet bulunduğu anlaşılmakla, tenfiz açısından 54. maddenin 1. fıkrasındaki koşulun oluştuğu kanaatine varılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanun'un 53. maddesinde belirtilen belgelerin davacı tarafça sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu, ... Bölge ......

    Gerçekten de, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 Sayılı Kanun’un 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı)....

      CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Rusya Federasyonu ile yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili anlaşma bulunmadığını aynı zamanda Rusya Federasyonu ile fiili olarak da karşılıklılık bulunmadığını, bu nedenle tenfizinin mümkün olmadığını, davacının teminat yatırma zorunluluğunun bulunduğunu, yabancı hakem kararlarının tenfizinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III....

        HUKUK DAİRESİ Dava, tacirler arasındaki alacak iddiasına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine yöneliktir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; .... Aile Mahkemesinin 2016/269 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2017 (Prş.)...

            Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi şeklinde açılmış ise de, yapılan yargılama neticesinde tanıma tenfiz talep edilen hususun yabancı mahkemece yaptırılan delil tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. 5718 Sayılı Kanunun Yabancı Mahkemeye Hakem Kararlarına Tenfizi ve Tanınması Başlıklı 50. Maddesinde tenfiz kararı alt başlığında "yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." denildiği, aynı kanunun 53. Maddesinde tenfiz dilekçesine eklenecek belgelerin sayıldığı buna göre a-yabancı mahkeme ilamının o ülkü makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi , b-ilamın kesinletiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerektiği belirtilmiş, aynı kanunun tanıma başlıklı 58....

              Yabancı bir mahkemeden alınmış mirasçılık belgesine Türk Hukukunun tanıdığı ve kabul ettiği değerden fazla bir güçte yükletilemez. Mirasçılık belgesinin aksi her zaman ispat edilebileceğine göre de, tanınması yahut tenfizi yoluna gidilemez. Açıklanan nedenlerle, tanınması talep olunan evrakın mahkeme ilamı olmadığı gibi mirasçılık belgelerine ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının da tanınması ve tenfizi yoluna gidilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacılar vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacılar vekilinin Kemer 1....

              Bu sebeple,yabancı mahkeme ilamına apostil şerhi işlenmesi mümkün bulunmadığından, bu gerekçe ile davanın reddi doğru değildir. Ancak, ... makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin ...'de bu vasfı taşıması, ... yetkili makamı veya ilgili ... makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Yabancı mahkeme ilamının tercümesinden, ... ...nın tasdik şerhi bulunduğu görülmektedir. Tanıma dilekçesinin ekinde sunulan yabancı mahkeme ilamının fotokopi olduğu anlaşılmaktadır. Tenfizi ve tanınması istenen yabancı mahkeme kararının, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin sunulması yasal olarak zorunludur (5718 s. MÖHUK m. 53/1). İlamı veren yargı organının onayını taşımayan fotokopi belge esas alınarak hüküm tesis edilemez....

                Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır. (2675 sayılı MÖHUK md. 39/1 ) Basit yargılama usulünde, yapılan ilk duruşmada dava hakkında hüküm verilmeyen durumlarda, mahkeme tahkikata başlar ve tahkikat duruşması için tarafları duruşmaya davet eder. Mahkemece ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilerek, davalıya 12.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasına çağrı davetiyesi 6.6.2014 tarihinde tebliğ edilmiş,davalının ön inceleme duruşmasına daveti için düzenlenen tebligat mazbatası 12.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasından önce mahkemeye ulaşmadığından, mahkemece, takip eden 5.9.2014 tarihli celsede ön inceleme ve tahkikat duruşmaları beraber yürütülerek davalının yokluğunda karar verilmiştir....

                  Gerçekten de, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 Sayılı Kanun’un 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı)....

                    UYAP Entegrasyonu