Buna göre yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçütlere göre uygulandığı değil yabancı kararın Türkiyede icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukuki sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddedileceği sonucuna varılmalıdır. Mevcut nüfus kayıtlarında davacının annesi ...'ın 09.10.1961 olan doğum tarihi düzeltilip 12 yaş veya üstü doğum aralığı oluşturulmadığı sürece davacının doğum tarihinin 10.09.1968 olduğuna ilişkin yabancı mahkeme ilamının tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Mevcut durum karşısında davanın reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı ..., ile boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması davası açmış, yapılan yargılama sonucunda ... 1. Aile Mahkemesinin 2016/18 esas, 2016/399 karar sayılı kararı ile yabancı mahkemenin 20.07.1999 tarihinde kesinleşen boşanma ilamının tanınması ve tenfizine karar verilmiş, bu karar 11.11.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda davalı ... ile ...'nın evliliği tanıma ve tenfizine karar verilen hükmün kesinleştiği 20.07.1999 tarihinde sona ermiş bulunduğuna göre, boşanmanın kesinleştiği tarihten sonra davalı ...'in 2004 tarihinde davalı ... ile evlendiği anlaşılmaktadır. Tanıma kararı sonucu davalı ...'ın ilk evliliği sona erdiğinden davanın konusu kalmamıştır. O halde davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Hukuki yarar olması koşuluyla Türk vatandaşlığından çıkanlar hatta yabancılar için verilmiş yabancı mahkeme boşanma kararlarının bile Türkiye'de tanınması mümkündür. Davalının Türkiye'de taşınmazı bulunduğu ve mal rejiminin tasfiyesi Türk Hukuku'na göre yapılacağından Türk Mahkemeleri'nde tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasını Türk Mahkemeleri'nden talep etmelerinde hukuki yararları mevcuttur. Ancak mahkeme süre vermesine rağmen tarafların bu tanıma davasını açmaktan kaçındıkları anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davanın dava koşulu gerçekleşmediğinden usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. SONUÇ: Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle reddine, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesi’nin 04.11.2020 tarih ve 2020/108 Esas, 2020/94 Karar sayılı kararı ile ; tarafların resmen evli iken yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği, kararın Türk Hukuku hükümlerince tanınması için gerekli şartları taşıdığı, kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği ve davacının dosya içerisindeki taraflara ait aile nüfus kayıtları, tercümesi yapılmış yabancı mahkeme kararı ile de davasını ispatladığı dikkate alınarak davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiştir. B....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, haksız fiilden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay ... Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
hükmünü içermekte olduğu, 54/b maddesinin ise yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi koşulunu getirdiğini, Yabancı mahkeme ilamının tanınması veya tenfizine karar verilebilmesi için ilamın taraflarının veya en az birinin Türk vatandaşı olmasına gerek bulunmadığını,Taraflar Türk vatandaşı olmasalar bile hukuki menfaatlerinin bulunması koşuluyla yabancı ilamın tenfizini veya tanınmasını isteyebilecekleri, Davacı tarafın dava konusu yaptığı yabancı mahkeme ilamının davalı tarafın Türk vatandaşı olup mahkeme kararının tanıma ve tenfiz şartlarını taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulüne,İran İslam Cumhuriyeti Adliyesi Karaj Umumi Hukuk Mahkemesi 20. Şubesinin karar no 00180, esas no 00628, şube arşiv no 930687, düzenleme tarihi 18/05/2016 olan kararın tanınmasına ve tenfizine, " şeklinde karar verilmiştir....
Dış ilişkiler genel müdürlüğüne müzekkere yazılmış, Türkiye ile karar veren Rusya Federasyonu arasında ikili anlaşma bulunup bulunmadığı sorulmuş, yazı cevabında Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hukuk, aile ve tahkim mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin mütekabiliyet anlaşmalarının bulunmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması yahut tenfizine karar verilmesi için mütekabiliyet esası geçerlidir. Karşılılık ilkesinin uygulanmadığı hallerde ilgili ülkenin mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi mümkün değildir. Yabancı mahkeme kararının Rusya Federasyonu 15.Tahkim Mahkemesine ait olduğu, görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfızi istemine ilişkindir. Mahkemece; davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli örneğinin dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir (HMK. m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için evvela kanunen mümkün olmalıdır....
Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....
Davacı tarafından yabancı mahkeme ilamının kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dosyaya sunulmadığı, ilamın apostille şerhini içeren 4.sayfasında ise, bu karara karşı temyiz başvurusunun yapılmadığının belirtilmesinin yeterli olmadığı gibi, mahkeme katibi tarafından imzalanarak, e-posta ile avukata gönderilen iletinin ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge niteliğinde olmadığı ve bu haliyle, yabancı mahkeme kararının tanımaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır....