Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” hükmünü haiz olduğu, İİK’nın 83/a maddesinde de, aynı Yasa’nın 82. ve 83. maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber olmadığının düzenleme altına alındığı, somut olayda, davacının 5510 sayılı yasa yürürlüğünden sonra hesabına konulan blokenin yukarıda belirtilen yasa maddeleri karşısında yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının hesabına konulan blokenin fekkine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece davanın kabulu ile davacının 01.03.2007 tarihi itibarıyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmiştir. Toplanan deliller ,dinlenen bordro tanıkları ve Kurum kayıtlarına 05.09.1983 tarihinde giren 15.08.1983 tarihli işe giriş bildirgesinin varlığından mahkemece davacının sigortalılık başlangıcının 15.08.1983 tarihi olduğunun kabulu doğrudur.Ancak 506 Sayılı Yasanın (G) bendi ve Geçici 54.maddesi gereğince 01.04.1981 tarihinden sonra ve 18 yaşını doldurmadan önce maluluk,yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi 18 yaşını doldurdukları tarihte başlar ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, malul maaşının 31.04.2006 itibari ile kesilmesi işleminin iptaline, 01.05.2006 itibari ile kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, ... 15 İcra Müdürlüğünün 2012/13312 sayılı dosyasında takibe konulan yersiz maaş ödemesinden (30.11.2012 tarihi itibariyle 34.814.00 TL dosya borcu) ve yersiz sağlık karnesi kullanımından dolayı borcu bulunmadığnın tespitine, laksız olarak kesilen maaşından şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının Yaşlılık aylığına ilişkin 2. bendi tamamen silinerek yerine “Davacının 03/06/2013 tarihli tahsis talep tarihini takip eden 01/07/2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine” yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı şirketin davalı banka nezdindeki bloke konulan hesabındaki paranın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 68 inci maddesi. 3....
Dava, ... rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, ... rant sigortasına giriş tarihi olan 23.1.1980 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun ve 1.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep ettiği mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde sigorta başalangıcının 15.2.1989 tarihi olduğu ve 1.3.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 06.06.2003 tarihinde tebliğ edilen kooperatif yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının itiraz edilememesi sebebiyle kesinleştiği, blokeyi kimin koydurduğu anlaşılamasa da paranın davalıca iadesi sebebiyle blokenin davalı tarafından konulduğu kanaatinin oluştuğu, çıkarılma tarihine göre Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi gereğince davalının kooperatiften olan alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne, blokenin kaldırılarak paranın davacı kooperatife irat kaydına, yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif hesabındaki para üzerine konan blokenin kaldırılması ve bu paranın kooperatife irat kaydedilmesi istemine ilişkindir....
Yaşlılık aylığına gelince: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2010 gün ve 2010/10-499E, 2010/532K sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; daha önce sigortalı olarak Türkiye'de tescili olmayanların 506 Sayılı Kanunun Geçici 81.maddesinin yürürlük tarihinden sonrasına ve yürürlük tarihinden öncesine ait devreye ilişkin olarak yapacakları borçlanmaların; Geçici 81.madde uygulamasında gözetilmesi gerektiği halde, 01.07.2006-29.06.2007 dönemine ait borçlanma bedelinin yatırıldığı 22.05.2008 tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 60/A-b maddesi koşulları oluşmadığından bahisle istemin reddi hatalı ise de, davacının 3201 sayılı Yasa’nın 5/3 maddesi gereğince belirlenecek sigorta başlangıç tarihi, primi ödeme gün sayısı ve tahsis talep tarihindeki yaşı dikkate alındığında, 11.03.2009 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanmadığı açıkça belli bulunduğundan, diğer bir deyişle yaşlılık aylığına ilişkin istemin reddi sonucu itibarıyla doğru bulunduğundan bu yanlışlık bozma...
Somut olayda; davacının çalışmasının, ücretleri her ayın 15'inde ödenen yerlerden olan Medaş Konya İşletme Müdürlüğünde geçtiği, davacının 6.7.2009 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, buna göre bu isteğinden sonraki aybaşının 15.7.2009 olduğu anlaşılmasına rağmen, Mahkeceme 15.8.2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine şeklinde hüküm kurulduğu ve davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür. Mahkemece; davacıya 15.7.2009 tarihi yerine 15.8.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hükmedilmesi ve davacı aleyhine vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, davacının aylık başlangıç tarihi düzeltilmek ve aleyhine takdir edilen vekalet ücreti ile ilgili bent çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 06/09/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekilince duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir....