Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenici hak kazanacağı bağımsız bölümlerin tapusunu doğrudan arsa sahiplerinden talep edebileceği gibi şahsi hakkını üçüncü kişilere de devredebilir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 162. maddesi hükmünce sözleşmede yasaklanmadığı veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadığı sürece yüklenici üçüncü kişilere yasanın 163. maddesi gereği yazılı olmak koşuluyla şahsi hakkı devredebilir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinden kaynaklanan bu tür uyuşmazlıklarda yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişinin satışa ilişkin iddiasını yükleniciye karşı, temellük edilen şahsi hakkın kazanıldığı iddiasını ise arsa sahiplerine karşı ispat etmesi gerekir. Çünkü tescile ancak yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini bütünüyle yerine getirmesi halinde karar verilebilir....

    Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....

      Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....

        Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini yani eseri meydana getirme ve teslim borcunu yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçları ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Her ne kadar mahkemece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/441 E. sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporuna atıfta bulunularak davanın reddine karar verilmiş ise de, anılan mahkemede sözleşme hükümlerinden kaynaklanan edimlerin yerine getirildiği gerekçesi ile yüklenici tarafından açılan tescil istemli dava sonucunun eldeki davayı doğrudaın etkileyeceği açıktır. Belirtilen nedenle mahekemece 6....

          Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davaya katılan ... temel de çekişmeli bağımsız bölümü yükleniciden kendisinin temlik aldığını ileri sürerek adına tescili istemiyle davaya asli müdahil olmuştur. Mahkemece davacının davasının reddine, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiş ; hükmü , davacı vekili temyiz etmiştir. İddia şekline göre; davacı ve asli müdahil konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldıkları anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da değişiklik yapan 4822 sayılı Kanun’un 3/c maddesi ile “...konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar...” da Kanun kapsamına alınmıştır....

            Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yapılan bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; davacı, davalı yüklenici Yoral Yapı Ltd.Şti'ne düşen dava konusu 1642 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 10 numaralı bağımsız bölümü yükleniciden satın aldığını iddia ederek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

              Yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik işlemi, akdi (rızai) temlik işlemidir. Çünkü burada, alacaklı (yüklenici) ile üçüncü kişi arasında serbest iradeleri ile yapılan temlik sözleşmesi vardır. Genellikle de bu tür temlik sözleşmeleriyle yüklenici şahsi hakkının bir kısmını, örneğin bir veya birkaç bağımsız bölüm mülkiyetinin naklini taahhüt eder. Açıklanan özelliği itibarıyla da yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı temlik işlemi genelde ivazlıdır. Rızai temlik sözleşme ile kurulduğundan temlik sözleşmesinin geçerliği için kuşkusuz bütün sözleşmelerin kurulmasında aranan genel geçerlilik şartlarının varlığı gerekir. Borçlar Kanunu 162/I'deki "Kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak men edilmiş olmadıkça, borçlunun rızası aranmaksızın alacaklı alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir" hükmünden anlaşılacağı üzere, her alacağın temliki mümkün olmayabilir. Başka bir anlatımla kanun, akit veya işin niteliği icabı temlik olanaksızsa, o alacak temlik edilemez....

                Bu tür davalarda tapu iptali ve tescil talebi yönünden yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olur. (Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/23- 1611 Karar No:2018/1128- 14. Hukuk ".... Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir. .... Davacı vekili, davalılar arasındaki fesihname ile arsa sahiplerinin dava dışı yüklenici Nihat Tütüncü ile yaptığı 2. kat karşılığı inşaat sözleşmesinin muvazaalı olduğu iddiasındadır. Bu durumda mahkemece tarafların muvazaa iddiasına ilişkin tüm delilleri toplanmalı, Denizli 4....

                Gerçekten Borçlar Kanununun 167. maddesi hükmüne göre “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir” Buna göre temliki öğrenen borçlu temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir hale gelir. Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2006 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... mirasçılarından bir kısmı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah yoluyla ikinci kademede ileri sürülen istem ise sebepsiz kalan satış bedelinin tahsili taleplerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi reddolunmuş, sözleşme ile ödenen 24.500,00 Alman Markının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu