Davalı vekili; dava dışı adi ortaklığın kazandığı ihale sonrasında işin yapımına yönelik elektrik malzemeleri alımı ve işçilik hizmetinin müvekkilince verildiğini, davaya konu bonoların da bu borca karşılık teslim edildiği halde ödenmediğini bildirerek davanın reddini savunmuş ve %40 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece; toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket ile dava dışı ... Ltd.Şti. arasındaki ortaklığın adi ortaklık niteliğinde olup ortaklığı idare yetkisine sahip olan temsilcinin yaptığı işler nedeniyle diğer ortağın üçüncü şahıslara karşı sorumlu olduğu ve böylece davaya konu iki adet bonodan dolayı davacı şirketin bedelsizlik iddiasının isabetli bulunmadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Eser sözleşmesinde ayıp ihbarının yapıldığı tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir....
tarihli ihtarnamesi ile davalıya ürünlerin gizli ayıplı olduğu yönünde ihbar çekildiği, yerel mahkeme hükme esas alınan ve Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu kök ve ek raporları ile davalı tarafından davacıya satılan 413 adet ürünün 412 adetinin gizli ayıplı olduğu tespit edildiği görülmektedir. Buna göre davacı, Türk Borçlar Kanunu'nun 227. Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğundan mahkemece gizli ayıplı olduğu tespit edilen ürünler yönünden davacının menfi tespit ve istirdat talebinin kabulüne, ayıplı olduğu tespit edilemeyen bir adet ürün yönünden reddine, ürünlerin davalıya iadesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talepleri ile davacı vekilinin davanın tamamen kabulü gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. 2-Dava konusu somut olayda davacı taraf, davalının dava konusu alacağın %20'si oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir....
Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibine rağmen, borçlu olmadığı kanısında bulunabilir. Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir (İİK m. 72/VI)....
Davacının kendisine dönme cezası ödeyerek dönme hakkı verdiğini iddia ettiği sözleşmenin m. 6.3 ve 6.4 hükümleri incelendiğinde; Madde 6....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirketten satın aldığı makinede ayıbın tespit edildiği, davacının icra takibi başlatmasında ve dava açmasında haklı olduğu ve hukuki yararı bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde ayrıca ve açıkça davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığına dair itirazının olmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesi talep edebileceği, ancak ihtarname tebliğ edilemediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davacının yedinde bulunan makine ve aksamının davalıya verilmesi kaydıyla davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 11.800,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, likit olan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle davalı tarafa verildiği açıkça anlaşılan çekin bedelsiz kaldığı anlaşılmış ve davacının davalı şirkete söz konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu çek davalı tarafından ciro edilmiş ve üçüncü bir şahıs tarafından bankaya ibraz edilerek tahsil edildiğinden davacının istirdat talebinin kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kabulü ile, Davacının, ... ...'...
ilişkinin varlığı ve davacının --- satım bedelini ödediği ve davalının bu satım bedelinin toplam---iade ettiği hususunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, bu durumda davacının sözleşmeden geçerli bir suretle döndüğünü ve sözleşmeden dönme nedeniyle iade alacağının varlığını ispatlamakla ve davalının da satım konusu malları teslim ettiğini ispatlamakla mükellef olduğu, bu kapsamda ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde her iki tarafın da ticari defterlerini ibraz ettiği, her iki tarafın ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, ----tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı (ve davalı) defterlerinde ---alacağın varlığının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat-zayi nedeniyle çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit-istirdat davasının reddine zayi nedeniyle çek iptali davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Maddesi gereğince tanınan seçimlik haklarda sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. TBK'nun 124. Maddesindeki süre verilmesini gerektirmeyen durumlar dışında yüklenicinin temerrüdü halinde iş sahibinin yükleniciye TBK'nun 123. Maddesi gereğince uygun bir süre verdikten sonra sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması mümkündür. Dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir, beyandan ibarettir. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmelerinde tek taraflı bir irade açıklaması olan dönme beyanı bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Bu nedenle nakit bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönmek için dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Kesin veya dönme sözcüğü kullanılmasa da işin parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir....