Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-karşı davacı ..., yükleniciden bağımsız bölüm satın almış olup, yüklenicinin halefi olarak tapu iptâli ve tescil isteminde bulunduğuna göre tescile hak kazanabilmesi için yüklenicinin inşaatı sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi, yapı ruhsatı ile imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp arsa sahiplerine ait bağımsız bölümleri teslim etmesi zorunludur. Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden doğan haklarını bağımsız bölümü satın alarak temlik alan sözleşmede 3. kişi konumunda olan karşı davacının da, tescile hak kazanabilmesi yüklenicinin edimlerini yerine getirmesi koşuluna bağlı olduğundan, temliken tescil davasında yüklenicinin bıraktığı eksik ve kusurlu işleri gidermek ya da bedelini karşılamak zorundadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/570 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açılmış olup bu davanın halen derdest olduğunu, yapılmış bulunan binada ilk yükleniciden kaynaklanan eksik ve hatalı imalatlar ve sözleşmenin uygulanmasında gecikmeler olduğunu, bu nedenle iki tarafa hak ve borçlar yükleyen eser sözleşmesi gereğini yerine getirmeyen yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi (temlik hükümlerine göre yüklenicinin yerine geçmiş olmakla) yüklenici edimini yerine getirmeden arsa sahiplerine karşı ifa talep edemeyeceğini, dava açıldığı sırada halen bu eksikler giderilmediğini, davacının burada yüklenici şirketten bağımsız bölüm satın alan yani alacağı temlik alan üçüncü kişi konumunda olup yüklenici kendisine düşen edimleri yerine getirmemiş olmakla arsa sahiplerinden de edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, arsa sahiplerinin halen müteahhit firmadan alacakları bulunduğunu, arsa sahipleri ile diğer davalı yüklenici arasında imzalanmış bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesi...

    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan ... iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre...

      Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

        Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Somut olayda; alacağın temliki hükümleri ile dava konusu bağımsız bölümü temlik alan davacı halefiyet ilkesi gereği yüklenicinin edimlerinden sorumludur....

          (Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Davacı, bağımsız bölüm satın aldığı yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen arsa sahibinin vermediği taşınmazın tapu iptali tescil; istemiyle dava açmıştır. Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmeye göre yüklenicinin hissesine düşen bağımsız bölümlerin davacıya satıldığı ancak, arsa sahibi tarafından yüklenicinin edimlerini yerine getirmediği iddiasıyla tapularının devredilmediği, yargılama aşamasında dava konusu taşınmaz için yapı kayıt belgesi alındığı anlaşılmasına rağmen; mahkemece davanın kısmen kabulü ile ilgili bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi talebi reddedilmiştir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl davanın davacıları ..., ..., ..., ..., birleşen davanın davacısı Selahattin Özdemir ve davalı-k.davacı ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerce yüklenici ve arsa sahipleri aleyhine açılmış olup şahsi hakka dayalı tapu iptâli ve tescil istemine, karşı dava arsa sahipleri tarafından yüklenici aleyhine açılmış olup arsa payı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, müspet ve menfi zararların tahsili istemine, birleşen Giresun 2....

              Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

                - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ... ile müvekkili arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak süresinde inşaatı teslim etmediği gibi, davalı üçüncü kişilere tapuda bağımısz bölüm devrettiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken kira yardımı bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı yüklenicinin sözleşmede belirlenen sürede inşaatı teslim etmediği, edimlerini yerine getirmeyen yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin hak talep edemeyecekleri, arsa sahibinin tapuyu geri isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ......

                  Kural bu olmakla birlikte; yüklenici, arsa sahibi ile aralarında var olan arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapmakta olduğu inşaattaki kendisine bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü kazanacağı şahsi hakkın temliki suretiyle ve yazılı olmak koşuluyla üçüncü bir kişiye temlik etmişse Borçlar Kanununun 163. maddesinin yalnızca yazılı yapılmasını öngördüğü bu sözleşmeye dayanarak şahsi hakkı temellük eden üçüncü kişi bağımsız bölümün adına tescilini isteyebilir. Bunun gibi aynı zamanda arsa sahibi olan yükleniciden adi yazılı sözleşmeyle bağımsız bölüm satın alınmış ve edimleri karşılıklı olarak tümüyle veya reddedilemeyecek oranda yerine getirilmişse, şekil eksikliğini ileri sürmenin Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüst davranma kuralıyla bağdaşmayacağı 30.09.1988 tarih 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararıyla kabul edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu