Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan ... iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın 31.12.2011 tarihinde iskân ruhsatı alınmak suretiyle teslimi gerektiği halde aradan 2 yıl geçmesine rağmen tamamlanmadığı ve halen % 55 seviyelerinde olduğu, sözleşmeye aykırı proje yapıldığı, yüklenicinin arsa sahibine karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin iyiniyetinin korunamayacağı, ancak tapu kayıtlarının iptal edilerek davacılara geçmesi halinde taşınmaza yapılan inşaat bedeli kadar davacılar sebepsiz zenginleşeceklerinden pay satın alan davalılar lehine yapı bedeli olan 981.659,25 TL üzerinden hapis hakkı tanınması gerektiği belirtilerek açılan davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile davacılar adına tesciline, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalılar lehine davaya konu edilen taşınmaz üzerinde keşif tarihindeki yapı bedeli olan...
Öncelikle inşaatın seviyesi (tamamlanma oranı) belirlenerek, davalı yüklenicinin hakettiği arsa payı ile arsa sahiplerine bağımsız bölüm ve bırakılacak pay oranı, inşaatın bitirilmiş olması durumunda yükleniciye verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölüm (ve arsa payı) oranına kıyas yolu uygulanarak, yüklenicinin yaptığı kısmi ifanın ayni olarak karşılığı tespit edilir, ayni olarak bağımsız bölüm verilmesi mümkün olmadığı takdirde yapılan iş ve bağımsız bölümlerin saptanacak değerlerine göre ivaz ilavesi suretiyle tasfiye gerçekleştirilir. Diğer anlatımla, 25.02.1984 tarihli ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ileriye etkili fesih, yüklenicinin yaptığı imalatın oranına göre bedel alması anlamına gelmektedir. Ayrıca, gerek Dairemiz, gerekse Hukuk Genel Kurulu Kararlarında, akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için inşaat seviyesi %90 ve üzeri orana ulaşmış olmalıdır....
Davacı arsa maliki, davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişidir. Davada taraf teşkili sağlanması kamu düzenine ilişkin olup, taraf teşkili yapılmadan işin esası incelenip yargılamanın sonuçlandırılması mümkün değildir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, görevi gereği mahkemelerce ve temyiz halinde Yargıtay'ca kendiliğinden gözetilir. Tapu iptal tescil davalarında, temlik alan 3. kişinin bir hak talep edebilmesi için temlik eden yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini ifa ederek temlik edilen bağımsız bölüme hak kazanmış olması gerekmektedir. Bu nedenle, temliken tescile dayalı tapu iptal tescil davalarında yüklenicinin ediminin sözleşmede kararlaştırılan şekilde ifa edilip edilmediğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bunun değerlendirilmesi için de yüklenicinin de davada taraf olarak bulunması zorunludur. Somut olayda yüklenici ... İnş. Emlak. Tesisat Mob. Tic. Ltd. Şti’nin davada taraf olarak yer almadığı görülmüştür....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl davanın davacıları ..., ..., ..., ..., birleşen davanın davacısı Selahattin Özdemir ve davalı-k.davacı ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerce yüklenici ve arsa sahipleri aleyhine açılmış olup şahsi hakka dayalı tapu iptâli ve tescil istemine, karşı dava arsa sahipleri tarafından yüklenici aleyhine açılmış olup arsa payı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, müspet ve menfi zararların tahsili istemine, birleşen Giresun 2....
Dava dışı kooperatif ile davalı yüklenici arasında imzalanan 25.07.2003 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde; yüklenicinin bağımsız kat maliklerinden toplanacak 16.000,00 TL’yi uhdesine alacağı kararlaştırılmış ve bu madde gereğince davacılar, 01.08.2003 tarihli teslim ve tesellüm belgesi ile eski yüklenici ...’ya sözleşme gereği isabet eden daireleri, ...’dan satın alan kişilerden toplanan 5.250,00 TL’yi yüklenici ...’na elden ve nakit olarak teslim etmişlerdir. Teslim ve tesellüm belgesi içeriğinden davalıya teslim edilen paraların eski yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerden toplandığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu kişiler adına vekâleten hareket eden davacılar vekil sıfatıyla ödenen paranın iadesini talep etmekte haklı değil ise de, kendilerinin de adı geçen şahıstan bağımsız bölüm satın alan şahıslar arasında olmaları halinde yaptıkları ödeme oranında verdiklerini geri istemekte hukuki yararları mevcuttur....
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan binanın yükleniciden satın alınan bağımsız bölüm bölümlerin davacı adına tescili istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanununun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 - 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber kat mülkiyeti kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcınında bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
İli, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, ana mimari uygulama projesinde 13 ve 14 numaralı dükkan iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilerek tek dükkan haline getirilen taşınmaz ile, ana mimari uygulama projesinde su deposu iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilen dükkanın (13 ve 14 numaralı) deposu haline getirilen taşınmazın, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tadilat uygulama projesine uygun olarak depolu dükkan vasfıyla ve tek bağımsız bölüm numarası verilerek davacı Ahmet Salim oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, manevi tazminata ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalılar ...,... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen 23.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu bağımsız bölümde projeye aykırılık bulunmadığı, ancak bu bağımsız bölüm dışındaki binanın diğer kısımlarında (örneğin 2 numaralı bağımsız bölümde) birtakım projeye aykırılıkların bulunduğu belirtilmiştir. Davalı yüklenici projeye aykırı olarak yapılan 2 numaralı bağımsız bölümü üçüncü şahsa devrettiği halde, projeye aykırılık bulunmayan 1 numaralı bağımsız bölümü davacıya devre yanaşmaması TMK'nun 2. maddesinde belirtilen dürüst davranma kuralına aykırıdır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....