Şubesinin Yönetim Kurulu asil üyesi olduğunun tespit edildiğini, Olağan Genel Kurulda şube başkanı olarak görev alan davalı ...'in yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesi, ilgili kişinin mevcudiyetiyle alınmış genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali konusunda ... bu davanın açıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kamu görevinden çıkarılan davalının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesi, davalı kişinin mevcudiyetiyle alınmış genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) DAVACILAR : Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı kooperatifin 18.10.2014 tarihli genel kurul toplantısının 22.09.2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile alındığını, genel kurul toplantısının yapılması kararının alındığı yönetim kurulu toplantısının yönetim kurulu üyelerinin toplantıya çağrılmadan yapıldığını ve usule aykırı olduğunu, bu nedenle yönetim kurulu kararının da iptali için dava açıldığını ve derdest olduğunu ileri sürerek 18.10.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
dolayı ...’nun temyiz kudretini kaybettiğini ileri sürerek 17.06.2011 tarihli genel kurul sonrasından dava tarihine kadar olan tüm yönetim kurulu kararlarının yokluklarının tespitini talep ve dava etmiştir....
Zira kooperatif yönetimince değiştirilmesi istenilen bir yönetim kurulu ya da genel kurul kararının, kooperatif yönetim kurulu ya da genel kurulu tarafından alınacak yeni bir karar ile değiştirilmesi mümkün olduğundan, kooperatif yönetimince kendi kararlarının iptali için mahkemede davacı sıfatıyla dava açmalarında hukuki yarar yoktur. Esasen mahkemede yönetim kurulu ve genel kurul kararının iptali davasını açma hakkı, bu karardan zarar gören kooperatif üyelerine aittir....
Hükmün temyiz incelemesi üzerine Dairece, seçilen yönetim kurulunun sayı ve arsa payı çoğunluğu sağlanmadan usul ve yasaya uygun olarak seçilmediği anlaşılmakla; 18.07.2010 tarihli toplantının yönetim kurulu seçimine ilişkin 1 ve 2. maddelerin iptaline karar verilmesinde ve sair talepler yönünden ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir. Dava; kat malikleri genel kurulunun iptali, bu genel kurul toplantısıyla seçilen yönetim kurulu seçiminin iptali ile yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar tedbiren siteye kayyım tayini edilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, davalıların üyeliğine ilişkin yönetim kurulu kararlarının kooperatif genel kurulunca iptal edilmiş olması nedeniyle ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararlarının iptali isteminin reddine ve üye olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Yalnızca yönetim kurulu kararlarının icra edilmesi sonucu doğrudan doğruya kişisel olarak zarar gören üyeleri böyle bir dava açabilirler. Bunun yanında, esasen mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği gibi, davaya konu yönetim kurulu kararının iptali ve üye olunmadığının tespiti istemleri hakkında, kooperatif yönetimi tarafından dava açılmak suretiyle mahkemeden bu şekilde bir istemde bulunulamaz. Zira kooperatif yönetimince değiştirilmesi istenilen bir yönetim kurulu ya da genel kurul kararının, kooperatif yönetim kurulu ya da genel kurulu tarafından alınacak yeni bir karar ile değiştirilmesi mümkün olduğundan, kooperatif yönetimince kendi kararlarının iptali için mahkemede davacı sıfatıyla dava açmalarında hukuki yarar yoktur. Esasen mahkemede yönetim kurulu ve genel kurul kararının iptali davasını açma hakkı, bu karardan zarar gören kooperatif üyelerine aittir....
Şti’nin hissesini 08.02.2008 tarihli sözleşme ile ...’ye satarak ortak sıfatının kalmadığını hisse devrinin 08.02.2008 tarihinde pay defterine de işlendiğini, ancak davalı şirketin 25.05.2016, 05.01.2017, 04.04.2019 ve 17.03.2022 tarihli genel kurul hazır bulunanlar listelerinde hissedar olarak gösterilerek usulsüz genel kurul kararı alındığını, ...’ye genel kurul için davetiye gönderilmediğini ve yokluğunda genel kurul toplantılarının yapıldığını, bu sebeple genel kurul kararlarının ve toplantı çağrısına karar veren yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde ve batıl olduğunu, 2016 yılından sonra kayyımdan görevi devralan şu anki yönetim kurulu başkanı ... ve yönetim kurulu üyesi ...’ın olağan genel kurul toplantısı yaparak hesap vermekten kaçındığını, her üç yılda bir usulsüz genel kurul düzenlediklerini, davalı şirket yönetim kurulunda bulunan kişilerce yapılan şikayet üzerine açılan ve davacı ...’in yargılandığı ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ......
Bu gerekçede “iptal edilebilir kararlar”dan söz edilmekle birlikte TTK’da YK kararlarının iptaline ilişkin genel bir düzenleme getirilmemiştir. Gerekçede, YK kararlarının geçersiz sayılacağı hallerin örneklerle (sayım yoluyla) düzenlendiği ve geçersizlik konusunda genel hükümlere de başvurulabileceği dile getirilmiştir. Yani TTK 391. maddede ki geçersizlik halleri sınırlı değildir. Yönetim kurulu kararlarının butlanla sakat olduğunun tespit edilmesi, yönetim kurulu kararının alındığı tarihten itibaren geçersiz sayılması ve bu karara dayanılarak yapılan işlem ve uygulamaların da kural olarak geriye etkili olarak geçersiz olması sonucunu doğurur. Böyle bir yönetim kurulu kararı, ne ortaklığa ne pay sahiplerine ne de alacaklılara karşı hüküm ifade eder. Belli bir süreye tabi olmaksızın her zaman geçersizliği ileri sürülebilir. Yönetim Kurulu Kararlarının iptali yönünden ise; Yönetim kurulu kararları aleyhine kural olarak iptal davası açılamamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; iptali istenen yönetim kurulu kararlarında Kooperatifler Kanununun 19. maddesine aykırı olarak iptali istenen yönetim kurulu kararlarında karar altına alınan üyeliklerin bölündüğü, bazılarında ise üyeliklerinin sabit tutularak arsa paylarının başkalarına devredildiği ve bu kişilerinde üye olarak kabul edildiği, arsa payı ile üyeliğin birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığını, iptali istenen yönetim kurulu kararlarının Kooperatifler Kanununun 19, 55 ve 62. maddelerine aykırı olduğunu, yönetim kurulu kararlarının bu nedenle iptali gerektiği, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin iptaline ilişkin istemleri hakkında ise yargılama aşamasında Birkaç tane genel kurul yapılıp yönetim kurulu üyeliklerinin iptali istenen kişilerin dışında kişilerin üye olarak seçildiği bu yönde bu nedenle karar vermeye yer olmadığı, kayyım tayini talebinden vazgeçildiği gerekçeleriyle davalılar ..., ..., ..., ..., ....