Davalı şirket süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili aşamalardaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.Davacı vekili 30/12/2013 tarihli talep açıklama dilekçesi ile; davalı şirketin 21.07.2004 tarihli yönetim kurulu kararı, 11.08.2005 tarihli yönetim kurulu kararı, 01.09.2005 tarihli yönetim kurulu kararı, 25.08.2006 tarihli yönetim kurulu kararı, 01.11.2009 tarihli yönetim kurulu kararı, 12.04.2010 tarihli yönetim kurulu kararı, 27.07.2010 tarihli yönetim kurulu kararı 01.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararı, 23.05.2011 tarihli yönetim kurulu kararı, 01.10.2012 tarihli yönetim kurulu kararı, 23.01.2013 tarihli yönetim kurulu kararı, 19.09.2013 tarihli yönetim kurulu kararları ile; Ticaret sicil gazetesinde ilan edilen genel kurul kararları; 29.03.2004 tarihli genel kurul kararı, 24.05.2005 tarihli genel kurul kararı, 11.07.2005 tarihli genel kurul kararı, 25.08.2006 tarihli genel kurul kararı, 13.10.2008 tarihli genel kurul kararı, 09.10.2009 tarihli genel kurul kararı...
, bu konulara ilişkin genel kurul kararının iptali davası açmak için zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacıların 4 nolu karar yönünden de taleplerinin yerinde olmadığını, davacıların 8 nolu karara yönelik itirazlarının da yerinde olmadığını ve davacı iddialarının genel kurul kararı iptalini gerektirecek nitelikte olmadığını, TTK 394. maddede " yönetim kurulu üyelerine tutarı esas sözleşme ile veya genel kurul kararı ile belirlenmiş olmak şartı ile huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödenebilir" düzenlemesinin bulunduğunu, ilgili madde gereğince 2013 yılından bu yana yönetim kurulu kararı uyarınca davacı şirket yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödemeleri yapıldığını, miktarlarının yönetim kurulu tarafından belirlendiğini, genel kurulda onaylandığını, genel kurul kararının iptali için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, öncelikle davacıların TTK 448....
, ilgili madde gereğince 2013 yılından bu yana yönetim kurulu kararı uyarınca davacı şirket yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödemeleri yapıldığını, miktarlarının yönetim kurulu tarafından belirlendiğini, genel kurulda onaylandığını, genel kurul kararının iptali için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, öncelikle davacıların TTK 448....
Dava, yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile bu yönetim kurulu kararlarına dayanılarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkindir. Davalı ... A.Ş'nin altı ortaklı bir şirket olup davacı ...'in hisse oranı %12 dir. Davalı şirketin yönetim kurulu 5 kişiden oluşmaktadır. Yönetim Kurulu Üyeleri ..., ..., ..., ... ve ...'tir. İptali istenen 05/10/2020 tarihli 2020/005 sayılı yönetim kurulu kararı, yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ...'in katılımları ile alınmıştır. Bu kararda 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının 26/10/2020 tarihinde şirket merkezinde yapılmasına karar verilmiştir. Ancak bu karar alınırken diğer yönetim kurulu üyelerinin bu toplantıya davet edildiği veya haberdar edildiği yönünde dosyaya hiçbir bilgi ve belge sunulmamıştır. Yine iptali istenen 04/11/2020 tarihli ve 2020/007 yönetim kurulu kararı, yönetim kurulu üyeleri ..., ..., ... ve ...'in katılımları ile alınmıştır....
Mahkemece, davacı tarafından yönetim kurulu kararı üzerine yapılan genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptaline ilişkin dava açıldığı, bu nedenle yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasının görülmesinde hukuki yararın kalmadığı, yönetim kurulu kararının batıl olup olmadığının genel kurul kararının iptali davasında göz önüne alınacağı, hukuki yarar olmayan dava ile ilgili esasa yönelik inceleme yapılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti davası ile genel kurul kararının iptali davaları birbirinden bağımsız görülen davalar olmakla birlikte, yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine ilişkin verilecek karar, genel kurul kararının iptali davası ile doğrudan ilişkili ve sonucu etkiler nitelikte olup 6100 sayılı HMK'nın 114. maddenin h bendine göre davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....
ın seçildiği, bu üyelerin .... tarihli genel kurul ile tekrar yönetim kurulu üyeliklerine seçildiği, .... tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine ....'un seçildiği, 03.07.2010 tarihinde yapılan genel kurul ile yönetim kurulu üyeliklerine ....'un seçildiği, .... tarihinde yapılan genel kurul ile bir önceki yönetim kurulu üyelerinin tekrar seçildiği, .... tarihli yapılan genel kurul ile yönetim kuruluna ...'un seçildiği, ... tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile yönetim kurulu üyeliklerine .... seçildiği, 05.10.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların 7.maddesi ile yönetim kurulunun en az bir üyeden oluşabileceğinin kararlaştırıldığı ve yönetim kurulu üyeliklerine ....'un seçildiği, 31.05.2014 tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine ... ve ...un seçildiği, ... tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine .... ve ...'...
Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 13.06.2022 tarihli genel kurulunun ve alınan kararların ttk başta olmak üzere yasa ve usul hükümlerine tamamen aykırı olması sebebiyle iptaline / butlanına, tedbiren genel kurul kararlarının uygulanmasının ve noter tasdik işlemlerinin ve ticaret sicil memurluğuna tescilinin durdurulması hakkında tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin yönetim kurulu üyasi olduğundan diğer yönetim kurulu üyeleri ile menfaat çatışması olduğundan ve şirketin temsil sorunu olduğundan bu süreçte tüfekçioğlu turizm sanayi ve ticaret anonim şirketi’ne kayyum atanmasına, TTK. uyarınca genel kurul kararlarının iptali davası açıldığının ticaret sicil memurluğunda ilan ettirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir....
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 23/02/2023 KARAR TARİHİ : 07/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili davalı şirketin 19.12.2022 tarihli genel kurulunda onaylanan gelir gider tablosu ile faaliyet raporunun hatalı ve çelişkili olduğunu, yönetim kurulunun iki kişiden oluşmasına ve iki kişi tarafından müşterek imza ile karar alınabilmesine rağmen faaliyet raporunun ve gelir gider tablosunun yönetim kurulu başkanı ... ... tarafından tek başına imzalanarak genel kurula sunulduğunu, yönetim kurulu üyesi ... ... yönetim kurulundaki inceleme isteğinin yönetim kurulu başkanı ... ... tarafından engellendiğini, genel kurulun usulüne uygun yapılmadığı gibi faaliyet raporunun ve gelir gider tablolarının genel kurula usulüne uygun sunulmadığını ve tüm yönetim kurulu tarafından hazırlanmadığını...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anılan madde gereğince; Yargıtay'ın konu ile ilgili yerleşik kararlarında toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalan ortakların, genel kurul kararları aleyhine iptal davası açabilmesi için keyfiyeti tutanağa geçirtmeleri ve ayrıca karara muhalif kalındığının sebepleriyle birlikte belirtilmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının toplantı tutanağının dilek, temenniler ve kapanış başlıklı 9.maddesinde sadece muhalif olduğunu belirttiği göz önüne alındığında, bu kayda dayanarak genel kurul kararının iptalinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iptalini istediği 07.11.2020 tarih, 7 nolu genel kurul kararı 137 kabul 12 red oyu alarak kabul edildiğini, yönetim kurulu başkanı Mehmet Emin Kaygısız'ın 67 oyu temsilen toplantıya katıldığını ve oy kullandığını, bu sebeple TTK 446.maddesi uyarınca Mehmet Emin Kaygısız'ın genel kurul toplantısında hukuka aykırı olarak oy kullanıldığı düşünülse dahi 7 nolu genel kurul kararı...
kurul toplantısında ‘yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesi, 2017 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının okunması, müzakeresi ve onaylanması” hususlarının davacıların talebi İle ertelendiği, İkinci genel kurul kararı ile davalı şirketin faaliyet raporu ve fınansal tablolarının genel kurul tarafından kabul edildiği, davacıların söz konusu genel kurul kararının iptali yönünde bir dava açmadığı ve huzurdaki davada da bu konuda bir talepte bulunulmadığı, dolayısıyla yönetim kurulu faaliyet raporu İle fınansal tabloların davacılar açısından kesinleştiğinin kabul edilmesi gerektiği,Yönetim Kurulu üyelerinin ibrasında uygulanan usulün hukuka uygun olduğu, davalı şirket genel kurul toplantısında bakanlık temsilcisi gözetiminde TTK ve davalı şirket esas sözleşme hükümlerine uygun olarak sağlanan toplantı ve karar nisabı ile 2017 mali yılnda görev yapan yönetim kurulu üyeleri ...ile ... ibrası ile yeni yönetim kurulunun seçimi hakkında alınan 4 nolu genel kurul kararının...