Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.03.2016 gün ve 2014/513 - 2016/158 sayılı kararı bozan Daire'nin 20.12.2018 gün ve 2017/261 - 2018/8147 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı şirket yönetim kurulu üyesiyken yönetim kurulu başkanı olan ... ile çıkan muaraza sonrasında Ticaret Sicil Gazetesinde şirket yönetiminden 11.04.2012 tarihli istifasına dair ilân edilmiş yönetim kurulu kararı ile karşılaştığını, müvekkilinin istifasının söz konusu olmadığını ileri sürerek, davalı ... Ticaret A.Ş.’nin 11.04.2012 gün ve 2012/2-3 sayılı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/146 KARAR NO : 2022/394 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararlarının Batıl Olduğunun Tespiti ve/veya İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 17/02/2022 KARAR TARİHİ : 06/05/2022 Davacılar vekili tarafından davadan feragat ettiklerini bildirir 05/05/2022 tarihli dilekçe ve davalı vekili tarafından sunulan aynı tarihli feragatin kabulüne ilişkin dilekçenin dosyaya sunulması üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olup, 05.10.2021 tarihli ihtarname ile şirket yönetim kurulu tarafından 22.10.2021 tarihinde toplantıya çağrıldığını, bu toplantıda alınan 7 nolu, esas sözleşme'nin 6. maddesinde yer alan sermayenin arttırılmasına ve ana sözleşmenin 6.maddesinin tadiline ilişkin olarak alınan genel kurul kararının kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, şirketin hakim hissedarları ve yönetim kurulu üyeleri olan ... ve ...'...
in yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmaya çalışarak yerine başka bir üyenin yönetim kurulu seçildiğinden dolayı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu beyan etmiş ise de ortada davacı şirketin davalı şirket hissedarlığının sona erdirildiğine dair bir karar bulunmadığı gibi davalı yönetim kurulu tarafından davacıya yapılan hisse devri de bulunmadığından bu yöndeki beyanlarının da dinlenemeyeceğini, davacı şirketin davalının ortağı olduğundan davalı şirket yönetim kurulunca davet edilmeyerek hazırlanmış olan genel kurul toplantı çağrısına ilişkin kararlarının TTK 391.madde uyarınca batıl olduğunu, 05.01.2017 tarihli genel kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti ile kararın kaldırılması gerektiğini, söz konusu genel kurul kararlarının davacı şirketin hissedar olmasına rağmen toplantılara davet edilmeden gerçekleştirildiğini, kurul kararının yok hükmünde olduğunu, dava konusu toplantılarda genel kurulun oluşmadığını, çağrının usulüne uygun yapılmadığını, mahkemece şirket pay defteri...
Dava, anonim şirket pay devrinin reddi yönündeki yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti, aksi halde batıl olduğunun tespiti, her durumda pay devrinin pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
tarih 2014/11-1471 Esas, 2014/817 Karar sayılı karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararı dikkate alındığında davalı şirketin 08.08.2008 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptaline, 22.12.2009 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili, davalı şirket yönetim kurulu tarafından şirket menfaatlerine aykırı olarak daha yüksek fiyatla alım yapıldığı, şirketin zarara uğratıldığını, şirketin bir eğitim kurumu olduğunu, okul binasının hukuka aykırı olarak inşa edildiğini, şirket yıllık faaliyet raporlarınım usulüne uygun olarak hazırlanmadığını, şirket yönetim kurulu üyeleri arasında 657 sayılı kanuna tâbi ... isimli üyenin bulunduğunu, bu üyenin yönetim kurulunda bulunduğu andan itibaren alınan tüm yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretten ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları hususların genel kurul kararı olmaksızın yönetim kurulunca belirlendiğini, dört adet hissenin yönetim kurulu üyelerinin birinci derece yakınlarına devir edildiğini, kuruluş aşamasında ortakların sermaye taahhütlerinin tamamının nakit ödemesi istenmesine rağmen imtiyaz sahibi...
T4 TALEP : İhtiyati Tedbir TALEP TARİHİ :14/12/2022 KARAR TARİHİ : 17/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023 TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yönetim kurulu başkanı, Mehmet Nükte'nin yönetim kurulu üyesi ve Fatih Nükte'nin yönetim kurulu başkan vekili olarak davalı şirketin yapılanmasında yer almakta iken işbu dava konusu genel kurul toplantısı ile şirketin yönetim kurulu yapılanmasının hukuka aykırı olarak değiştirildiğini, müvekkilinin şirketin %49, Mehmet Nükte'nin ise %51 oranında hisse sahibi olduğunu, şirket ortakları ile yöneticileri arasında ihtilaflar devam ettiğini, müvekkilinin ve diğer yönetim kurulu üyesi Fatih Nükte'nin davalı şirket nezdinde 15/03/2024 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliği görev ve yetkileri bulunmakta iken şirket yönetiminin adeta olağan genel kurulla azledilmesine yönelik işlem yapılmaya çalışılmasının hukuka aykırı olduğunu, 07/07/2022 tarihli genel kurul toplantısına izin veren mahkeme kararının ve genel kurul...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının, davalı kooperatif yönetim kurulu kararıyla davalı kooperatif üye olduğunu, 20.000,00 TL aidat ve ara ödemesi yaptığını buna rağmen 04/12/2005 tarihindeki genel kurul toplantısında yönetim kurulu değiştikten sonra üyeliğinin yok sayılmaya çalışıldığını ileri sürerek; kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile; B Blok 19 No.lu dairenin davacıya tahsisine, şayet daire verilemediği takdirde kooperatife ödenen 20.000,00 TL'nin eskalasyon değerinin hesaplanarak tazminatla beraber yıllık %30 faizi ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan derdest davanın bulunduğunu, buna rağmen bu genel kurul kararı ile seçilen yönetim kurulu üyeleri tarafından 27.10.2020 tarihli genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrıldığını, bu nedenle bu genel kurulun batıl olduğunu, hükümsüz olduğunu, bunun yanı sıra 27.10.2020 tarihli genel kurulda 2 nolu gündem maddesi ile şirket yöneticilerinin rekabet yasağının kaldırıldığını, 3 nolu gündem maddesi ile Ağustos ayında yapılan genel kurulda ücret verilmeme kararına rağmen bu kez aylık 20.000,00-TL huzur hakkı verilmesine karar verildiğini, her iki kararın da iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 27.10.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların hükümsüzlüğünün tespitine ve bu talep kabul edilmez ise aynı genel kurulun 2 ve 3 nolu gündem maddesi ile alınan kararların iyi niyet kurallarına aykırı olması sebebi ile batıl olduğunun tespiti olmadığı takdirde iptaline ve söz konusu kararların yürütmesinin durdurulmasını...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 14. maddenin oylanmasında kaç üyenin asaleten kaç üyenin vekaleten oy kullandığı hususunun açıkça tespit edilmediği, nitekim bir üyenin birden fazla vekaleten oy kullanamayacağı, dolayısıyla asaleten ve vekaleten kullanılan oylar ayrıştırılmadan 360 oydan 358'ini alarak yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğu, bu bağlamda 14.madde yönünden kanuna uygun seçim ve oylama yapılmadığı kabul edilerek söz konusu maddenin mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine; 7/b nolu yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasının oylanmasında toplantı ve karar yeter sayısının bulunduğu, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadığı dikkate alınarak bu madde yönünden davacı ...'...