Davacı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de; 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile dava sebebini, terditli olarak, zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166) hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak ıslah etmiştir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166 ) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Davacı kadın ıslah dilekçesi ile davasını terditli hale getirdiği halde mahkemece zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır. O halde mahkemece, öncelikle davacı kadının boşanma davasında, delillerin Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayalı özel boşanma sebebi olan zina yönünden değerlendirilmesi ve bu hukuki sebebe dayalı olarak bir karar verilmesi gerekirken, sadece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166) sebebi ile davanın değerlendirilip tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dava; taraflarca, karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davalarına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların, 18/10/1984 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden sekiz ergin müşterek çocuklarının olduğu, taraflarca, karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK.'...
Sonuç olarak; Davacının dava dilekçesinde dayandığı ve mahkememizce yürütülen tahkikat sonucunda sabit görülen olgular itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kocanın tam kusurlu olduğu, bu haliyle davacının dava açmakta haklı olduğu ve evlilik birliğinin devamında taraflar ve müşterek çocuklar bakımından bir yarar kalmadığı anlaşılmakla davanın kısmen (maddi talepler yönünden) kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." Gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜ ile, Tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları T.C....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hukuki sebebine dayalıdır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki anlaşmalı boşanma koşulları oluşmadan davalının, davayı kabulü hukuki sonuç doğurmaz (TMK. 184/3). Türk Medeni kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının davası evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine ve akıl hastalığı nedenine (TMK m. 166/1 ve TMK m. 165) dayanmaktadır. Ancak mahkemece taraflar eşit kusurlu bulunarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 . maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm sadece davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı görülmektedir. Akıl hastası olan eşin davranışları iradi kabul edilemez. İradi olmayan davranışlar sebebiyle kadına kusur yüklenemez. Böyle olunca da, kadının kusurlu olduğundan bahisle "evlilik birliğinin temelinden” sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verilemez....
DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 250,00 TL nafakaya, davalı karşı davacı erkek yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/269 ESAS 2020/216 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına, davacı taraf tedbir nafakası istemediğinden, tedbir nafakası bağlanmasına yer olmadığına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca; davacının yakın akrabalarının tanık olarak dinlenerek karar verildiğini, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1,2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355)....
Yargıtay 2.HD'sinin yerleşmiş içtihatlarında da görüleceği üzere, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranışlardan olan, birlikte olmak, aynı evde birlikte olmayı da kapsamaktadır. Davacı tanıklarının bahsettiği olaylardan sonra tarafların aynı evde hoşgörüye yönelik olarak birlikte oturmaları, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranıştır. Boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre sürdürülmesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan, böyle bir durum gerçekleşmişse, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının (TMK 166/I-II) reddi gerekir....