HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/1700 KARAR NO : 2020/1781 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2018 NUMARASI : 2017/655 ESAS - 2018/475 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17 yıldır evli olduklarını, evliliğin; davalının kocasının ailesini köye ziyarete gitmek istememesi, kocasına karşı hakaretleri ve habersiz yaptığı alışverişler ile ekonomik olarak sıkını yaratması sebepleri ile çekilmez boyuta geldiğini belirterek tarafların boşanmaları ve velayet talebinde bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/468 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 1996 yılında evlendiklerini, 4 müşterek çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin kendisini aşağıladığını, hareket ettiğini, şiddet uyguladığını, ölüm ile tehdit ettiğini, evi satacağı ile tehdit ettiğini, davalının 5 adet cumhuriyet altınını davacının elinden aldığını, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakası ile 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminat ile 750 TL Yoksulluk nafakası ve 5 adet cumhuriyet altının aynen iadesini mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
Mahkeme tarafından 23.03.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak tespit edilmiş, aynı celse şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, kararın gerekçesinde ise davanın TMK'nın 164. maddesine dayandığı ve şartları oluşmadığı belirtilmiştir. Açıklanan sebeple, mahkemece, davacı erkeğin delillerini bildirdiği de göz önünde tutularak, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeni çerçevesinde usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2018(Salı)...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenliyle boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli ve 2019/1279 Esas, 2021/714 Karar sayılı kararıyla; erkeğin davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine, kadının davasının da öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olduğu; kadının erkeğin zina yaptığını ispatlayamadığı ancak evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, "senden soğudum, boşanmak istiyorum" diyen, evi terk ettikten sonra evin elektrik ve doğal gazını kestiren, ortak çocuğa ilgisiz davranan ve tarafların fiilen ayrı olduğu dönemde çocuğu arayıp sormayan erkek ile eşine hakaret eden, boğazını sıkarak onu darp eden, aşırı kıskanç davranan, sürekli aldatıldığından şüphelenerek tartışma çıkaran, yemek yapmayan ve eşi eşyalarını almak için eve geldiğinde onu darp etmeye çalışan kadının eşit kusurlu oldukları...
, bu yönden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesinde yeralan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davacı, koca tarafından 11.11.1998 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası; reddedilmiş karar 6.2.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Red kararında “.. davacı kocanın uzun süredir başka bir kadınla beraber yaşadığı, olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davalıya herhangi bir kusur izafesinin mümkün bulunmadığı…” kabul edilmiştir. İşbu dava 27.04.2004 tarihinde açılmıştır. Toplanan delillerden redle sonuçlanan davadan sonra tarafların biraraya gelmedikleri, aralarında boşanmayı gerektirecek yeni bir olayın meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesinin yasal unsurları oluşmamıştır. Bu durumda isteğin reddi gerekirken, yazılı olduğu gibi boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup, taraflar arasında TMK.nun 166/3 maddesi şartlarının oluşmamasına, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi yapılamayacağına göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I- II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” Hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; biri objektif, diğeri sübjektif olmak üzere başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....