Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2987 KARAR NO : 2022/223 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2019 NUMARASI : 2018/527 ESAS-2019/256 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 50.000,00- TL maddi ve 50.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir...” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz eden meslek birliğinin şikayet ve katılma dilekçelerine eklediği belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; şikayetçi Mesam meslek birliğinin yabancı meslek birlikleri BMI ve ACUM ile "karşılıklı temsil sözleşmesi" imzaladığı, ancak suça konu yabancı eserlerin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin şikayet ve temsil haklarını, adı geçen yabancı birliklere devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgelerin kanuni süresi içinde sunulmadığı ve meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilmesinin de kanun yoluna başvurma hak ve yetkisini kazandırmayacağı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak, şikayetçi vekilinin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, II- O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesine...

    Aile Mahkemesinin 2017/666 esasıyla evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış ve bu husus davalı kadın vekili tarafından beyan edildiğine ve davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) ve kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) açılmış olan davaların birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15/01/2019 tarih, 2017/2280 esas ve 2019/32 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 10....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası - Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırma şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. İngiltere Ilford Asiye Hukuk Mahkmesinin 14.02.2011 tarihli BT08D00692 sayılı 04.05.2011 kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların yabancı mahkeme nezdinde boşandığı, boşanma kararının Erdemli 2....

        DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, nafaka hususunda hüküm kurulmaması ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın ise zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplere dayanarak boşanma davası açmışlardır. Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 22.01.2018 tarihli bozma kararı ile "Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-karşı davacı kadının tanık beyanları değerlendirildiğinde erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalı erkeğin zinası ispatlanmıştır....

          A.Ş'nin Meslek Birliği'ne çok önce üye olduğunu ve meslek birliğine üye olurken yönetmeliğe uygun yetki belgesini verdiğini, ancak 10/06/2008 tarihinde müvekkili meslek birliğinden istifa ederek davalı meslek birliğine üye olduğunu, davalı meslek birliğinin ... A.Ş'ye 17/09/2008 tarihinde 495.220,60 TL telif bedeli ödediğini, ... A.Ş'ye ait repertuara ilişkin mali hakları takip ve tahsil yetkisi müvekkili meslek birliğine ait olduğundan bu sürenin bitimine kadar davalı meslek birliğinin şirkete ödeme yapamayacağını, ancak davalı meslek birliğinin haksız ve hukuka aykırı olarak kendisine üye olması karşılığında bir nevi transfer ücreti olarak bedel ödeyerek müvekkili aleyhine de haksız rekabette bulunduğunu iddia ederek davalı meslek birliğinin kendisine yeni üye olan ... A.Ş'ye kendisine üye olmadığı döneme ilişkin olarak 495.220,60 TL'lik telif ödemesi yapmak şeklinde tezahür eden eyleminin haksız olup olmadığının tespitini, müvekkilinin ......

            KARŞI OY YAZISI Taraflar birbirlerine karşı, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine(TMK m.166/1) dayalı boşanma davası açmış, mahkemece her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir"(TMK m.166/1-2). "Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar" (TMK m.185/3). Somut olayda tarafların on iki yıldır ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Ortalama insan ömrü için on iki yıl çok uzun bir süredir....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen, çocuk edinme konusunda tedaviden kaçınan davalı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması olaylarında daha ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.05.2011 (Çrş.)...

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması ve boşanmaya neden olan olaylarda davalının az da olsa kusurlu olması gerekir. Aile Mahkemelerince verilen koruma kararları, kişinin şiddet tehdidi altında bulunma ihtimaline binaen dosya üzerinden verilen ve yargılama gerektirmeyen kararlardır. Davacı yararına verilen koruma kararları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varılabilmesi mümkün değildir. Tüm bu sebeplerle davacının dava dilekçesinde dayandığı iddiaları ispat edemediği kanaatine varılarak sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " Gerekçesi ile; "Açılan Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tarafların 2009 tarihinde evlenip bu evliliklerinden müşterek iki çocuklarının olduğu, davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığından bahisle boşanma talepli mevcut davayı açtığı, davalı tarafın açılan davanın reddini talep ettiği, TMK'nun 166/1- 2 maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma neden olan olaylarda az da olsa davalının kusurlu olması gerektiği, davacının, dava dilekçesinde belirttiği sebeplere ilişkin olarak evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığına ve davalının kusurlu olduğuna dair herhangi bir delil sunmadığı, davanın sübut bulmadığı anlaşılmakla davanın reddine" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                UYAP Entegrasyonu