Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 250,00 TL nafakaya, davalı karşı davacı erkek yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1....

    DAVA Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı vekili asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve erkek eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. III....

      Yargıtay 2.HD'sinin yerleşmiş içtihatlarında da görüleceği üzere, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranışlardan olan, birlikte olmak, aynı evde birlikte olmayı da kapsamaktadır. Davacı tanıklarının bahsettiği olaylardan sonra tarafların aynı evde hoşgörüye yönelik olarak birlikte oturmaları, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranıştır. Boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre sürdürülmesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan, böyle bir durum gerçekleşmişse, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının (TMK 166/I-II) reddi gerekir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/269 ESAS 2020/216 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve 166/4 fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talep ettiği; 10/09/2020 tarihli celse de davanın 166/4 hukuksal nedenine dayalı olduğunu beyan ettiği; verilen süre içerisinde reddedildiğini iddia ettikleri davaya ilişkin bilgi sunamadıkları, 14/10/2020 havale tarili dilekçeleri ile davalarının hukuki sebebinin 166/1 olduğunu davalarını bu şekilde ıslah ettiklerini belirttikleri anlaşılmıştır. Davacının ıslahı nedeni ile davaya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak devam edilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2022/55 ESAS-2022/182 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dava tarihi olan 31/01/2022 tarihinden itibaren aylık 400,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesine kadar devamına, hükmolunmuştur....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2022/498 ESAS-2022/568 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle taraflarca düzenlenen protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; evlilik birliği ölümle sona erdiğinden karar verilmesine yer olmadığına hükmolunmuştur. Davacı kadın mirasçıları vekili; kusur tespiti ile mirasçıların davaya devam edip etmemeleri hususunun değerlendirilmesini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Davacı kadının 13/07/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların davacıya olan yakınlıkları ve yaşları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, " tarafların evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir süredir ayrı yaşadıkları ve evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davaları kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

            UYAP Entegrasyonu