WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi SAYISI : 2021/451 E., 2022/292 K. Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının kişisel ilişki süresi yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebi yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet hakkı babaya verilen müşterek çocuk 22.4.2008 doğumlu ... ile anne arasında her yıl yaz tatilinde ve anneler gününde kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün kişisel ilişkiye yönelik bölümünün düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....

      Bu bakımdan böyle bir ayrıma gidilmesi doğru olmadığı gibi, davacı anne ile çocuk arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki annelik duygularını tatmine elverişli olmayıp çocuğun da anne sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır. Bu bakımdan mahkeme tarafından günümüzün ulaşım kolaylıkları göz önüne alınarak, aynı şehir-farklı şehir ayrımı kaldırılıp, ayın belli hafta sonları ve dini bayramlarda çocuğun anne yanında yatıya kalacağı, yaz tatili ve yarıyıl tatilinde uzun süreli kalacak şekilde kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz kişisel ilişki tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

        Mahkemece; tarafların ayrı yaşadıkları, çocuğun fiilen bakımı ve gözetiminin davalı anne tarafından sağlandığı, 2019/629 Esas sayılı dosyada tedbiren velayetin davalı anneye verildiği ve baba ile tedbiren kişisel ilişki kurulduğu, davalı anne tarafından çocuk ile babanın görüşmesine engel olunduğunun dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, davada korunması gereken menfaatin çocuğun üstün yararına olduğu, alınan raporda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının uygun olacağının bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....

        Dosya kapsamı ve alınan uzman görüşü raporları değerlendirildiğinde; hem küçüklerin üstün yararı hem de annenin velayet hakkı yönünden, baba ile küçükler arasındaki mevcut kişisel ilişkinin sınırlandırılması doğru ise de; yaz tatilinde baba ile küçükler arasında 15 gün kişisel ilişki kurulması yeterli görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

          Dosya kapsamı ve alınan uzman görüşü raporları değerlendirildiğinde; hem küçüklerin üstün yararı hem de annenin velayet hakkı yönünden, baba ile küçükler arasındaki mevcut kişisel ilişkinin sınırlandırılması doğru ise de; yaz tatilinde baba ile küçükler arasında 15 gün kişisel ilişki kurulması yeterli görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

            Davacıların küçüğün babaanne, dede ve amcası olmaları nedeniyle, küçüğü sevmek ve onunla kişisel ilişki kurulmasını istemek en doğal haklarıdır. Anne ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, küçüğün akrabaları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babası uzakta bulunan çocuğun bu eksikliğini gidermesi için babasının yakınları ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. Dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporları da bu durumu teyit etmektedir. O halde davacılar ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, boşanma ilamında baba ile çocuk arasında şahsî ilişki kurulmuş olup, bu şahsî ilişki süresi yaz tatili ile yarıyıl tatilinde de düzenlenmiştir. Dava dışı babanın çocuk ile yarıyıl tatili ve yaz tatilinde şahsî ilişki kurmadığı iddia edilmediği gibi, bu şahsî ilişki süresi içinde davacıların çocuk ile görüşemedikleri yönünde bir iddia da mevcut değildir....

            Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğü ileri sürülen davalı babanın vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasında bir sakınca bulunup bulunmadığı yönünden araştırma yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile, başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ortak çocuklar ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

              Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çocuk 2007 doğumlu Gülten'in davacının torunu olduğu, çocuğun anne ve babası evliyken babanın ölümü sebebiyle yasa gereği velayet hakkının davalı anneye kaldığı, çocuğun anne yanında yaşadığı, TMK'nın 325.maddesindeki düzenleme ve dosyadaki delil durumuna göre yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle davacı dede ile torun arasında kişisel ilişki süresi tesis edilmesinde ve belirlenen kişisel ilişki süresinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk 1.1.2008 doğumludur. Anne bakım ve şefkatine muhtaç küçük ile davalı baba arasında 1-31 Ağustos tarihleri arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesi çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacak niteliktedir. Kişisel ilişki düzenlenirken başlangıç ve bitiş saatleri belirlenmemek suretiyle infazda tereddüt yaratacak nitelikte hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu