Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
Mahkemece tesis edilen kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuk bakımından da baba sevgisini tatmaya elverişli değildir. O halde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin daha uygun süreli ve gözetimsiz olarak düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmadığı" gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozma sonrası " Küçükle davacı arasında her ay 1. ve 3. haftasonu Cumartesi ya da Pazar günü saat 10.00 ile 22.00 arasında, bayram günleri bayramın 2. ve 3. günü saat 10.00 ile 22.00 arasında, Temmuz ya da Ağustos ayı boyunca bir ay süreli olarak her gün saat 10.00 ile 22.00 arasında kişisel ilişki tesisine " şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu hüküm belirsizlik içerdiğinden infazda tereddüt uyandıracak niteliktedir. Hükmün infaz edilebilir nitelikte; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde verilmesi gerekir (HMK m. 297/son)....
Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir. Ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmamaktadır. O halde, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu itibarla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 27.09.2007 tarihli kararının kaldırılmasına, İstanbul 9. Aile Mahkemesinin 25.10.2016 tarihli kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davacı taraf müşterek çocukların babası olan oğlu ile aynı ilçede ikamet etmekte olup davalı anne ile torunlar ise Elazığ'da yaşamaktadır....
Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanır (TMK m. 325). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacıların kızı Perihan 2014 yılı içerisinde öldüğüne göre, Perihan’dan olan tek torunları ... ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulması konusunda olağanüstü halin mevcut olduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır....
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Kanunda öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. Annenin doğurduğu çocuğu ile bundan böyle görüşme yapmasını engelleyecek ağırlıkta ve boyutta kişisel ilişki kurma hakkının “reddedilebilmesini” gerektirir ve davacı anneden kaynaklanan bir eylemi yoktur ki. Davacı anne diyelim “en azından ayda bir saat olsun” çocuğunu görebilir/görebilmelidir. Davacı annenin bakiye ömründe bir daha “asla çocuğunu göremeyecek” duruma düşmesi gereği ancak bir uzman incelemesi ile belirlenebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı babaanne ve dede hem yasa hem örf adet gereği torunuyla görüşüp birlikte zaman geçirmek en doğal hakkı ise de davalı annenin ve idrak yaşındaki küçüğün kaygılarının da dikkate alınması gerektiği, davaya konu çocuğun 01.05.2008 doğumlu olduğu, velâyeti bırakılan anne yanında kaldığı, küçüğün eğitimine halen devam ettiği, davaya konu çocuğun davacılarla kişisel ilişki düzenlemesinde dikkate alınması gerekli olan hususun küçüğün özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları, kişisel gelişimde akraba bağlarının önemli yer tuttuğunu, tarafların taleplerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile küçük ile davacılar arasında her ayın ilk Cumartesi günü saat 10.00 ile saat 18.00 arası ve her sene yaz tatillerinde 1 Temmuz saat 10.00 ile 8 Temmuz saat 18.00 arası kişisel ilişki kurulmasına, süre bitiminde küçüğün yeniden davalıya teslimine karar...
ın, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu gibi halen anne sütüyle beslendiği anlaşılmaktadır. ....'ın yaşı dikkate alındığında, davacı baba ile kurulan kişisel ilişki süresi fazladır. Küçüğün baba ile kurulacak kişisel ilişki süresinde yaşı, beslenme durumu, tarafların ayrı yerlerde oturmaları dikkate alınarak yazın daha kısa süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, Eşme Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 2018/304 Esas, 2018/373 Karar sayılı ilamı ile belirlenen kişisel ilişki tesisinin değiştirilerek, müşterek çocuk 31.10.2018 doğumlu Güneş Ayaz ile baba arasında terditli olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tedbir nafakası, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ayrıca her hafta Cumartesi günü kişisel ilişki kurulması velayet verilen babayı eve bağımlı tutacağı gibi, velayet görevini yerine getirmesini de engeller niteliktedir. Müşterek çocuklarla davacı anne arasında yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * anne yanında kişisel ilişki düzenlemesi uygun değilse de bu hususun davalı baba tarafından temyiz edilmemiş bulunmasına, aleyhe bozma yapılamayacığına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.12.2007 (Cuma)...