"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, anne ve babanın fiilen ayrı yaşaması nedeniyle, anne yanında kalan ortak çocukla baba arasında geçici nitelikte kişisel ilişki kurulmasına yöneliktir (TMK.m.197/son). Davalı baba ile müşterek çocuk 2006 doğumlu ... ... arasında, her yıl sömestr tatilinin ve Temmuz ayının ilk haftası boyunca kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi hükmün infazı bakımından doğru olmamıştır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; kişisel ilişki kurulması davalarıyla ilgili Hukuk Muhakemeleri Kanununda duruşmalı yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, acele işlerden olduğundan, duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Velayeti davalı-davacı anneye bırakılan ortak çocuk ... 15.10.2015 doğumludur. Mahkemece ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olduğu gibi, çocuğun yaşı ve anne bakımına ihtiyacı gözetildiğinde çocuk üç yaşını tamamladıktan sonra her yıl 1 Temmuz ile 1 Ağustos tarihleri arasında yatılı kişisel ilişki kurulması da çocuğun bedeni ve fikri gelişimine engel olacak niteliktedir. Açıklanan sebeplerle hükmün kişisel ilişkiye ilişkin bölümü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Toplanan delillerden; tarafların 2009 yılında evlendikleri, bu evlilikten 2010 doğumlu ... ile, 2011 doğumlu ... isimli çocuklarının olduğu, 2016 yılında ise boşandıkları, çocukların velâyet hakkının davacı babalarına verildiği yurt dışına giden davalı anne ile çocuklar arasında beş yıldır görüşme ve kişisel ilişki kurulmadığı beş yılın sonunda anne ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkide ise dosya arasındaki inceleme raporundan da anlaşılacağı üzere, çocukların anneye karşı tepkili oldukları, kişisel ilişkiden, kurulduğu ortamdan rahatsız oldukları, anne ile hiç görüşmek istemedikleri de bizzat kendi beyanlarından anlaşılmaktadır....
DAVA Davacı anne vekili dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ve velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında iki haftada bir kez salı günü sabah saat 10.00'dan çarşamba günü sabah saat 11.00'e kadar ve iki haftada bir cuma günü akşam saat 18.00 ile saat 21.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, protokol hükmünün çocuk yararına olmadığının zamanla anlaşıldığını, protokol tarihinde henüz yedi aylık olan çocuğun yaşı itibariyle anneye bağımlı olduğunu ve annesi ile bağının iki haftada bir kesintiye uğradığını ve annenin boşanmayı biran önce sağlamak için sağlıklı düşünemeden karar verdiğini iddia ederek; ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini ve geçici tedbir alınarak şimdilik yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir. II....
Maddesinde kişisel ilişki hakkının velayet hakkı kendisinde olmayan eş için öngörüldüğünü, bu durumda, velayetin henüz davalı anneye tek başına bırakılmış olmadığından, Türk Medeni Kanununun 325. maddesindeki küçükle üçüncü kişi konumundaki hısım (davada dede, babaanne, hala) arasında kişisel ilişki kurulması koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar yasal süresi içerisinde verdikleri istinaf dilekçesi ile davanın reddini istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK'nın 325. maddesi uyarınca davacılar ile çocuklar T6 ve T7 arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir....
Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). İlişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetilir. Anne/baba yararı ile çocuk yararı çatışırsa, çocuğun yararına üstünlük tanınır (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu md.182/II ve 324) (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20/03/2013 Tarih 2012/2- 799 Esas 2013/389 Karar). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
de kaldığını, müvekkilinin, küçüğün annesinin engellemesi sonucu kişisel ilişki kuramadığını, müvekkilinin ikamet ettiği aile konutunun kişisel ilişkiye uygun olduğunu, yaşı ve hastalığı nedeniyle müvekkili ile torununun kişisel ilişkisinin daha da önem kazandığını belirterek müvekkilinin torunu ile ayın belirli hafta sonları ile dini bayramlarda ve yarı yıl ile yaz tatillerinde gerektiğinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı anne cevap dilekçesinde özetle; davacı ve çocukları tarafından Bakırköy 2....