Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ... 2005 doğumlu olup idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin ...3. ve 6., Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması vc görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23.11.2011 tarihli, ...., Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.03.2012 tarihli .... Karar sayılı ilamları).Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların boşanmaları ile 2014 doğumlu ortak çocuk ... velayeti davalı anneye verilmiş, davacı baba ile de kişisel ilişki kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi, Aksi Halde Çocukla Tesis Edilen Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

        Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a- Görevi yaptırmamak için direnme suçu bakımından, 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. maddesi ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi, b- Silahlı terör örgütü...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı açmış olduğu davasından 02.07.2014 tarihinde feragat etmiş, davalı vekili ise 24.09.2014 tarihinde dosyaya vekaletname ve beyan dilekçesi sunmuştur. Mahkemece 11.11.2014 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine ve 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, mahkemeye ulaştığı anda hüküm ve sonuçlarını doğurur (HMK m. 311). Dava da bu tarihte sona erer....

            Yukarıda açıklandığı gibi HUMK'nın 8/2-6. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verilmiş, HMK'nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre de sulh hukuk mahkemeleri sadece veraset belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlendirilmiştir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 71/C maddesi gereğince noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunulabilir. Somut olayda davacıların talebi çekişmeli yargıya ilişkin bir husus olmayıp, daha önce ... 2. Noterliğince verilen 3553 yevmiye numaralı hatalı olduğu iddia edilen mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi düzenlenmesi istemine ilişkindir. Bu durumda, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....

              Ancak; 1-5263 Sayılı Yasanın 19. maddesi ile 3294 Sayılı Yasanın 7. maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak, vakıf senedinin 9. maddesinin değiştirilmesi istenildiği halde, karar başlığında ve hüküm kısmında vakıf senedinin 19. ve 3294 sayılı Kanununun 7. maddesinin değiştirilmesine karar verilmesi 2-Vakıf senedinin 9. maddesinin değiştirilmesi yasa gereği olduğundan, değişiklik metninin yasa metnine uygun olarak “Mülki idare amiri vakfın tabii başkanı olup Belediye Başkanı, Mal müdürü, ilçe Milli Eğitim Müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe Üst Görevlisi, varsa ilçe Tarım Müdürü ve İlçe Müftüsü Vakfın mütevelli heyetini oluşturur....

                İlçede 3294 sayılı Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması halinde, hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapar” şeklinde düzenlenmesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmeden ve vakıf senedinin tamamen yazılmak suretiyle hazırlanan değişiklik senedinin tesciline karar verilmesi, 3-Hüküm fıkrasında noterde re'sen hazırlanan ve tescili istenilen değişiklik senedini düzenleyen noterliğin adı ile değişiklik senedinin tarih ve yevmiye namarasının gösterilmemiş olması, 4-Davada, daha önce tescil edilerek kurulan vakfa ait senedin değiştirilmesi istenildiği ve dava mahkemece de bu şekilde kabul edildiği halde, senetdeki değişikliğin tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken kararın hüküm fıkrasında vakfın tesciline de karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

                  Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2023 tarihinden itibaren uygulanacak 31/07/2023 tarih ve 1658 sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümü kararına göre, "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 101 vd. maddeleri kapsamında kalan vakıfların kuruluş ve tescil işlemleri, vakıf senedinin düzenlenmesi ve değiştirilmesi, vakfın teşkilatı (örgütü), denetimi, yöneticilerin azli, vakıf yönetiminin amacının ve mallarının değiştirilmesi, vakfın sona ermesi ve tasfiyesi; ayrıca, Osmanlı döneminde kurulan ve 5737 sayılı Vakıflar Kanun’a tabi olan vakıflarda, vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunun ya da tevliyete hak kazandığının tespiti ile vakfın gelir fazlasından yararlanma (intifa) haklarıyla ilgili olarak açılan davalara ilişkin hüküm ve kararların" istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4....

                  Tescili istenen tadil senedinde, Vakıf kuruluş senedinin değiştirilmesi istenilen maddelerinin düzenlenmesi gerekli ve yeterli olduğu, halde gerekli olmadığı halde vakıf senedinin tamamına yer verilmesi, 2. Davacı Vakıf, 3294 sayılı Kanun'la kurulduğuna ve kuruluş senedinde malvarlığı 5.000.000,00 TL olarak tespit edildiğine göre, bu tespitin dışına çıkılarak vakfın kuruluş sermayesinin 5,00 TL olarak değiştirilmesi, 3. Vakıf kuruluş senedinin 10. maddesinde mütevelli heyetin görevleri ayrıntılı olarak düzenlendiği halde, tesciline karar verilen senette kurucu iradeye aykırı şekilde, heyet görevlerinin azaltılması ve sadeleştirilmesi, doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu