Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanık hakkında abonesiz olarak kuruma kaydı bulunmayan sayaçla elektrik kullanmaktan kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmesi karşısında, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesi mümkün olduğu da dikkate alındığında, faydalanma kastının bulunup bulunmadığı yönünden, evdeki kurulu güç ve kullanım süresine göre (04/06/2008 tarihli tutanaktan) dava konusu tutanak tarihine kadar sarf edilmesi gereken elektrik miktarının kaçak tespit tarihinde sayaç üzerinde belirlenen endeks ile uyumlu olup olmadığı ve suça konu elektrik sayacına müdahale olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve tutanaktan önce mühürleme işlemi yapılıp yapılmadığı kurumdan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesi ile; velayetin değiştirilmesini talep etmiş, 16.11.2015 tarihli duruşmada ise velayet değişikliği yanında kişisel ilişkinin artırılması talebi yönünden davasını terditli olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacının kişisel ilişkinin artırılması talebi de bulunduğu halde bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında abonesiz olarak kuruma kaydı bulunmayan sayaçla elektrik kullanmaktan kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmesi karşısında, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesi mümkün olduğu da dikkate alındığında, faydalanma kastının bulunup bulunmadığı yönünden, varsa bir önceki tutanaktan dava konusu tutanak tarihine kadar, aynı işyeri ve sanıkla ilgili önceden düzenlenmiş tutanak yoksa, aboneliğin iptal edildiği tarihten tutanak tarihine kadar, sanık işyerini aboneliğin iptalinden sonra kullanmaya başlamış ise, işyerinin (dolayısıyla sayacın) kullanılmaya başladığı tarihten tutanak tarihine kadar geçen sürede, kurulu güç ile tüketilmesi gereken elektrik miktarı bilirkişiye hesaplattırılıp bu miktarın, sayacın kayıt altına aldığı tüketimle uyumlu olup olmadığının ve suça konu elektrik sayacına müdahale...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat "Belge", hukuki bir hüküm ifade eden, bir hakkın doğumuna bir olayın kanıtlanmasına yarayan yazılar şeklinde tanımlanmaktadır. 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesindeki suçun oluşması için belgenin sahte olarak düzenlenmesi, başkasını aldatacak şekilde değiştirilmesi ya da sahte olarak düzenlenen belgenin kullanılması gerekir. Bu suçun hukuki konusu kamunun güveni olup suçun oluşumu için genel kast ve zarar olasılığı yeterlidir. Bir belgeden söz edebilmek için; belge öz ve biçimsel koşulları taşımalı ve belgenin aldatıcılık yeteneğinin de bulunması gerekir. Somut olayda; sanığın, Türk Ticaret Kanunu'nda sayılı unsurları içeren suça konu bonoyu, savunmasının aksine mağdur ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat "Belge", hukuki bir hüküm ifade eden, bir hakkın doğumuna bir olayın kanıtlanmasına yarayan yazılar şeklinde tanımlanmaktadır. 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesindeki suçun oluşması için belgenin sahte olarak düzenlenmesi, başkasını aldatacak şekilde değiştirilmesi ya da sahte olarak düzenlenen belgenin kullanılması gerekir. Bu suçun hukuki konusu kamunun güveni olup suçun oluşumu için genel kast ve zarar olasılığı yeterlidir. Bir belgeden söz edebilmek için; belge öz ve biçimsel koşulları taşımalı ve belgenin aldatıcılık yeteneğinin de bulunması gerekir. Somut olayda; sanığın, Türk Ticaret Kanunu'nda sayılı unsurları içeren suça konu bonoyu, savunmasının aksine mağdur ...'...

            Mahkemece alınan sosyal inceleme raporu velayet düzenlemesine ilişkin olup, kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönünden bilirkişice bir değerlendirme yapılmadığı gibi, davalı anne ile görüşülmeden, annenin yaşam koşulları incelenmeden velayet hususunda rapor düzenlenmiş olması da doğru görülmemiştir. O halde; mahkemece müşterek çocuk Alaattin Berkay ile annesi arasındaki velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi konusunda davalı anne ile görüşülüp, aynı zamanda bu hususta idrak çağındaki müşterek çocuğun görüşünün de alınması, yine uzman bilirkişiden ek sosyal inceleme raporu alınarak ve dosyada bulunan tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            İlk derece mahkemesince; davacının açtığı velayetin değiştirilmesi, şahsi ilişkinin düzenlenmesi ve müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası bağlanması davasının reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Her ne kadar, davacı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....

            ın katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soybağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK'nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen...

              Aile Mahkemesinde velayetin değiştirilmesi davası açıldığı, mahkemenin davanın reddine karar verdiği, bu hali ile Aile Mahkemesinde davacının velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin yargılamasının yapıldığı, küçük çocuk hakkında davacının vesayet altına alınması talebinin, vesayet işlerine bakmakla görevli mahkemesi sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli gördüğü Tarsus 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne göndermiştir. Somut olayda; İlk görevsizlik kararı verilen Tarsus 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyanın yargılaması sırasında tensip tutanağı 4 nolu ara kararı ile ilgili kişi T1'a Aile Mahkemesinde velayet davası açması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen sürede davacı tarafından Tarsus 2....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Müşterek çocuk 02.11.2005 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 28.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise, yaklaşık beş yıl sonra 15.03.2012 tarihinde açılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu