maddeler dışında gerekli olmadığı halde vakıf senedinin tamamının yeniden düzenleme şeklinde noterde hazırlanarak hüküm fıkrasında ayrıntılı olarak yazılması ve bu yapılırken maddi hataya düşülmesi, ayrıca gerek olmadığı halde kurucu iradeye aykırı olacak şekilde vakfın malvarlığını düzenleyen 4. maddesinin de değiştirilmesi, Doğru görülmemiştir....
maddeler dışında gerekli olmadığı halde vakıf senedinin tamamının yeniden düzenleme şeklinde noterde hazırlanarak hüküm fıkrasında ayrıntılı olarak yazılması ve bu yapılırken maddi hataya düşülmesi, ayrıca gerek olmadığı halde kurucu iradeye aykırı olacak şekilde vakfın malvarlığını düzenleyen 4. maddesinin de değiştirilmesi, Doğru görülmemiştir....
tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlenmesi karşısında, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında TCK'nın 50/6 ve infazda gözetilmesi gereken 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesine yer verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının (1). bendinin üçüncü paragrafındaki, “52 md.” ibaresinin "50/1-a ve 52/2. maddeleri" olarak değiştirilmesi; (2). bendin ikinci paragrafından “ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106....
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -temsil kayyımı davaya katılmalı, -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.02.2017 günü temyiz eden davalı-davacı ... geldi, vekilleri gelmedi. Karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av.... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Vakıf senedinin vakfın amacını açıklayan 3. maddesinin, 3294 sayılı Kanuna uygun olarak "Bu vakfın amacı, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun amaç ve kapsamına giren faaliyet ve çalışmalar yapmak, diğer kanun ve bu doğrultuda düzenlenmiş mevzuatla vakıflara açıkça tevdi edilmiş görevleri ifa etmektir" şeklinde düzenlenmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden hazırlanan değişikliğin tesciline karar verilmesi, 2-Kabule göre de; sadece değiştirilmesi istenilen maddelerle sınırlı olarak vakıf senedinde değişiklik yapılması ile yetinilmesi gerekirken gerekli olmadığı halde vakıf senedinin tamamının noterde yeniden düzenlenmesi ve bu düzenleme yapılırken maddi hatalar yapılması, ayrıca kurucu iradeye aykırı olacak şekilde vakfın mavarlığını düzenleyen 4. maddede değişiklik yapılması, Doğru görülmemiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık ...’ın, nikahsız birlikte olduğu, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan diğer sanık...’den olma 09/01/2008 doğum tarihli kız çocuğunu, doğum işlemleri için hastaneye giriş yapmasından itibaren resmi nikahlı eşi olan...’ü babası olarak göstererek, doğum yaptığı hastaneden aldığı doğum belgesine istinaden, resmi nikahlı eşi... ile müşterek çocuklarıymış gibi 30/07/2009 tarihinde nüfus müdürlüğüne müracaatla kaydettirmekten ibaret eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29/09/2015 tarihli 2015/412 Esas ve 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, hem nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının...
Aile Mahkemesince, velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı davası olmakla, davacının ikametgahının bulunduğu mahkemenin de yetkili olduğu, kesin yetki olmadığı, davacının ikametinin bulunduğu mahkemede de dava açılabileceğinden, (seçimlik yetki) davacının ikametgahı olan .../... mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Aynı Kanunu'nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup 19/1. maddesi gereğince yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmakla aynı Kanunun 21....
Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Velayetin değiştirilmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hâkim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re'sen nazara alamaz. Davalıların yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer olan Birecik Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Birecik Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....