WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2019/3 ESAS, 2020/177 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2015 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, karar tarihinde ekonomik durumunun iyi olduğu için müşterek çocuk için iştirak nafakası talebinde bulunmadığını, fakat çocuğun ilkokula gitmesinden dolayı ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını bu sebeple 500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir....

GEREKÇE : Davanın konusu iştirak nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar, 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kabul edilen iştirak nafakası yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olup, bu durumda, davalının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davalının istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası kaldırılması istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini yine iştirak nafakasının indirilmesine yönelik taleplerinin de dikkate alınmadığını, yerel mahkeme kararının gerekçe içermediğini, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava ileri sürülüş biçimine göre velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

GEREKÇE : Davanın konusu velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Davacı-davalı anne, dava dilekçesiyle velayetin değiştirilmesi yanında iştirak nafakası istemiş, eğer bu talebi kabul edilmez ise ortak çocukla olan kişisel ilişkisi günlerinin genişletilmesini talep etmiş, davalı-davacı baba da birleşen davasında anlaşmalı boşanma davasıyla kararlaştırılmadığından iştirak nafakasının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece, kadının veleyetin değiştirilmesi, karşı davacı babanın da iştirak nafakası davaları kabul edilerek, ortak çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesine, velayetin değiştirilmesi davası kesinleştikten sonra çocuk yararına iştirak nafakasına, ayrıca baba içinde çocuğun anneye teslim edileceği tarihe kadar iştirak nafkasına ve babaya verilen iştirak nafakasının da anlaşmalı boşanma davasında ortak çocuk adına devri kararlaştırılan konutun tahmini kira geliri kadar mahsubuna karar verilmiştir....

    Mahkemece verilen 14.04.2015 tarihli karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 03.02.2016 gün 2016/385 esas, 2016/1765 karar sayılı ilamı ile; hükmün olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi ve dava sırasında baba yanında bulunan ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönlerinden bozulmasına karar verilmiş ve fakat 03.02.2016 tarihli Yargıtay ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken, sehven kişisel ilişki yönünden de bozulmasına ve mahkemece takdir edilen iştirak nafakasının da onanmasına karar verilmiştir....

      -TL iştirak nafakası ödeyebileceğini belirterek, tarafların mali gücü oranında ve hakkaniyete uygun olacak şekilde aylık 500,00.-TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Yargılama sonunda tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları değerlendirildiğinde; tarafların mahkememizin 2019/701 Esas-2019/801 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, müşterek çocuk Muhammet Emin Doğan'ın velayetinin davacı Ayşe Doğan'a verildiği, söz konusu kararın 13/09/2019 tarihinde kesinleştiği, Mahkememizin 2019/701 Esas-2019/801 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk Muhammet Emin Doğan'ın velayetinin değiştirilerek davacı T1 verildiği, söz konusu kararın 15/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı babanın velayetin değiştirilmesi esnasında müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinin bulunmadığı bu nedenle de mahkememizce iştirak nafakası hususunda bir karar verilmediği anlaşılmıştır....

      -TL iştirak nafakası ödeyebileceğini belirterek, tarafların mali gücü oranında ve hakkaniyete uygun olacak şekilde aylık 500,00.-TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Yargılama sonunda tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları değerlendirildiğinde; tarafların mahkememizin 2019/701 Esas-2019/801 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, müşterek çocuk Muhammet Emin Doğan'ın velayetinin davacı Ayşe Doğan'a verildiği, söz konusu kararın 13/09/2019 tarihinde kesinleştiği, Mahkememizin 2019/701 Esas-2019/801 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk Muhammet Emin Doğan'ın velayetinin değiştirilerek davacı T1 verildiği, söz konusu kararın 15/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı babanın velayetin değiştirilmesi esnasında müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinin bulunmadığı bu nedenle de mahkememizce iştirak nafakası hususunda bir karar verilmediği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakasi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 78.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu