Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ... 2. Aile Mahkemesinin 2014/965 esas, 2014/63 esas - 450 karar sayılı dosyası ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine karar verilmiştir. Bu karar temyiz edilmeden 23.12.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı baba 24.04.2015 tarihinde velayetin değiştirilmesi davası açmıştır. Toplanan delillerden, geçen süre içerisinde velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece velayetin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine karar verilmiş, iştirak nafakası talebi ise reddedilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davalı annenin... İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı, düzenli bir gelirinin bulunduğu toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk yararına uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

      GEREKÇE: Dava, velayetin kaldırılması (TMK madde 348) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Çocuğun velayet hukukuna göre korunmasında nitelikli önlemler Türk Medeni Kanunu'nun 347- 349 maddeleri hükmü ile düzenleme konusu yapılmış olup, bunlar çocuğun yerleştirilmesi (aile yanına ya da kuruma) velayetin kaldırılması ve velayetin değiştirilmesidir. Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir.Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir.Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır....

      Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır. Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....

      Boşanma hükmüyle düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için ya velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda, boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şarttır. Esaslı değişiklik önemli ve sürekli olmalıdır. Dosyanın incelenmesinde, tarafların 05/11/2018 tarihinde boşandıkları, müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verildiği, velayetin değiştirilmesi talepli işbu davanın da 25/02/2019 tarihinde açıldığı, bu süreç içinde, davalı babanın velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velayetin değiştirilmesini gerektiren bir nedenin varlığının ispatlanamadığı, dosya kapsamı itibariyle velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....

      HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi” işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır. Bu itibarla, davacı-davalının temyiz yolu kapalı olan velayet davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre temyiz itirazları yersizdir....

        Ancak velayetin verilmesi uygun değilse küçüğe vasi atanması yoluna gidilebilir. Küçüğün sağ olan babasının isteği “velayetin kendisine tevdii” niteliğindedir. Bu isteğin esası hakkında inceleme yapma ve karar verme görevi ise Aile Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Trabzon Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Vasi Tayini İçin İhbar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçüğün babası davalı ile evliyken 18.02.2010 tarihinde ölmüş, velayet davalıya kalmıştır (TMK.m.336/3). Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, 13.11.2013 tarihinde açılmıştır. Velayetin kaldırılması için, bu hakka sahip olanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğinin gerçekleşmesi yada çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gerekir (TMK.m.348)....

            Davacı tarafından 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre velayetin kaldırılması davası açıldığı ve dava konusu çocuğun bir temsil kayyımı tarafından temsil edilmeden karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun velayetin kaldırılması davasında dava konusu çocuk usulüne uygun biçimde temsil edilmediği halde işin esasının incelenebileceğine yönelik düşüncesine katılmıyorum. Dava 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre açılan velayetin kaldırılması davasıdır. Dava konusu çocuk ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması vardır. (TMK. m. 426 b. 2) O halde dava konusu çocuklara kayyım atanmalı, kayyım davaya katılmalı ve gösterdiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca karar verilmelidir....

              Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 saylı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3.Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu