Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması veya Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin kaldırılması talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise velayetin değiştirilmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar, 08/04/2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı babaya verilmiştir. Bu dava ise, 04/12/2015 tarihinde açılmıştır. Boşanma davasından sonra davalı babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamamıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "iştirak nafakasının arttırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (koca)'nın velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı (koca)'nın nafaka artırımı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İştirak nafakasının hükümle yapılan aylık arttırımının bir yıllık tutarı toplam 600 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....

      Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlar geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2016 (Pzt.)...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç). Bu sebeple davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 25.10.2021 (Pzt.)...

          DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin düzenlenmesi" ve "velayetin değiştirilmesi" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...

            HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı baba davalı ile boşandıklarını ve velayetin anneye verildiğini, davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığını, sosyal güvencesi bulunmadığını, evden sabah erken çıkıp akşamları geç gelmesi nedeniyle çocukla ilgilenmediğini, çocuğun tüm bakımını kendisinin yaptığını, çocuğun da baba yanında kalmak istediğini belirterek velayetin anneden alınıp babaya verilmesini talep etmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması - Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından velayetin kaldırılması davasının reddi, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı, tedbiren kişisel ilişki kararı ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacıların velayetin kaldırılması davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-l3). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

                Aile Mahkemesi'nin 2015/673 Esas sayılı dava dosyası ile küçüğün babası tarafından açılan velayet davasının bulunduğu anlaşıldığına göre, velayetin babaya verilip verilmeyeceği beklenerek velayetin babaya verilmesi halinde şimdiki gibi vesayetin kaldırılmasına, velayetin babaya verilmemesi halinde ise vesayetin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacının talebi velayetin kaldırılmasını da içermektedir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin dava ilgisi olan her kişi tarafından açılabilir. Velayetin kaldırılması davasında davalı anne ve küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocuğu bu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan, davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının velayetin geçici süreyle tedbir olarak kendisine verilmesi yönündeki isteğinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kişisel ilişkiye dair kararda yer alan düzenlemenin de, nihai olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 393/1. maddesi çerçevesinde tedbiren düzenlenmiş olması karşısında; iki hafta içinde velayetin esası ve kişisel ilişki hakkında dava açılmadığından; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 397/1. maddesi gereğince tedbirin kendiliğinden kalkmış olmasına göre, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu