Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kötüye Kullanılması Sebebiyle Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02/04/2019 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... ...geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ... tarafından kardeşi ...'e karşı tapu iptal ve tescil istemiyle açılan davada davacı ..., anne ve babasının boşanması sebebiyle velayet hakkının babaya verildiğini, babasının velayeti altında bulunduğu sırada babası tarafından kendi adına alınarak tescil edilen taşınmazın ...'...

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan tarafından davalılardan ...’e dava konusu taşınmazlar yönünden yapılan bir temlik olmadığı, diğer davalı ... yönünden ise her ne kadar mahkemece aradan 41 yıl geçtikten sonra muvazaa iddiası ile dava açılması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmiş ise de, muris muvazaası iddiası ile açılan iptal ve tescil / tazminat davaları hak düşürücü süreye tabi bulunmadığından ve her zaman dava açılabileceğinden hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilemeyeceği, ne var ki somut olayda 4721 sayılı TMK’nun 6. ve 6100 sayılı HMK’nın 190. maddeleri uyarınca davacıların iddialarını kanıtlayamadıkları gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan tarafından davalılardan ...’e dava konusu taşınmazlar yönünden yapılan bir temlik olmadığı, diğer davalı ... yönünden ise her ne kadar mahkemece aradan 41 yıl geçtikten sonra muvazaa iddiası ile dava açılması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmiş ise de, muris muvazaası iddiası ile açılan iptal ve tescil / tazminat davaları hak düşürücü süreye tabi bulunmadığından ve her zaman dava açılabileceğinden hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilemeyeceği, ne var ki somut olayda 4721 sayılı TMK’nun 6. ve 6100 sayılı HMK’nın 190. maddeleri uyarınca davacıların iddialarını kanıtlayamadıkları gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet hakkının kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak davasının reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.10.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, aldatmanın (hilenin) her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Türk Borçlar Kanunu'nun 39. (Borçlar Kanunu'nun 31.) maddesine göre, aldatma (hile) öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; aldatma (hile) hukuksal nedeni yönünden mahkemece, yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı olduğu kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekalet yetkisinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükümde Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesine, 19.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Somut olayda, davacı adına kayıtlı 2863 ada 10 parsel 15 nolu bağımsız bölüm davacı T1 vekaleten davalı T4 tarafından diğer davalı T6 İlkadım Tapu Müdürlüğü'nün 12/08/2022 tarih ve 31460 yevmiye nolu satış ile satıldığının anlaşılmasına göre uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmamakta, aksine vekalet görevinin kötüye kullanılması sureti ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olmasına göre, uyuşmazlığın Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE , HMK'nın 23/1 ve 362/1- c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

              Davacılar vekili İstinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf başvurusunda bulunduğu iddia ve taleplerin tamamının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın doğru olduğunu belirterek, istinaf eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, velâyet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

              E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- Bilindiği üzere, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. Türk Borçlar Kanununda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önden gelen borcu olarak kabul edilmiş, Türk Borçlar Kanunu 506/2 maddesinde "vekil üstlendiği iş ve hizmetleri vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekte yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Vekil, vekil edeni zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa da vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet ilişkisinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan isteğe ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu