"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki velayetin kaldırılması ve yeni vasi tayini istemine ilişkin davada Selçuk Sulh Hukuk Mahkemesi ve Asliye Hukuk (Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, velayetin kaldırılması ve yeni vasi tayini istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; kısıtlıya babasının vasi olarak atanması nedeni ile açılan davanın velayetin kaldırılmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise, açılan davanın vesayete ilişkin olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, vesayet altına alınan ... 14.11.1970 doğumlu olup, kısıtlama altına alındığı tarihte 18 yaşından büyüktür....
O halde, mahkemece velayetin değiştirilmesi davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.01.2017 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; küçük ... davalı annede bulunan velayet hakkı kaldırılarak ... velayeti anneannesi ...'e verilmiş, hüküm davalı anne tarafından velayetin davacıya verilemeyeceği ve davacının vasi olarak atanması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 404. maddesinde velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir. Sözü edilen yasal düzenlemeye göre velayet hakkı münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup evlat edinme hariç ana baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, müşterek çocuk İlayda'nın annede bulunan velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebi reddedildiği halde, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuklar ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan velayetin kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkinin ayın hangi haftaları olduğu belirtilmeksizin “15 günde bir” şeklinde kurulması infazda duraksama yaratmakta ise de bu yönün düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vasiliğin (velayetin) uzatılması istemine ilişkin davada Çameli Sulh Hukuk Mahkemesi ve Çameli Asliye Hukuk Mahkemelerince (Aile Mah.Sıf.) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, vasiliğin (velayetin) uzatılması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlının babasının velayeti altında olması nedeniyletalebin Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dosyanın incelenmesinde, eldeki davada kısıtlanan ve babasının velayeti altına alınan ...'in vesayet (velayet) kararının uzatılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılmasına ilişkindir (TMK m. 348). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu "velayetin kaldırılmasına..." ilişkin davaları çekişmesiz yargı işi kabul etmiştir (md. 382/2-b-13). Aynı Kanunun 384/1. maddesi gereğince kanunda aksine hüküm bulunmadıkça çekişmesiz yargı işlerinde talepte bulunan kişinin ya da ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu kanunda ve Türk Medeni Kanununda münhasıran velayete ilişkin davalarda yetkiyi düzenleyen aksine bir hüküm de bulunmamaktadır. Aynı Kanunun genel yetkiye ilişkin 6. maddesi çekişmesiz yargıya ilişkin işlerde de geçerlidir. Bu bakımdan davacı oturduğu yer mahkemesinde bu davayı açabilir....
Davacı baba 12.11.2014 tarihinde velayetin değiştirilmesi davası açmıştır.Mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş ise de; boşanma kararının kesinleştiği tarih ile velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih arasında geçen 12 günlük süre içerisinde gerçekleşen velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.02.2016 (Çrş.)...
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....