Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının talebi velayetin annede olduğunun tespitine ilişkindir. Velayet kaldırılması yönünden kamu tarafından yapılan bir talep olmadığı gibi davacının velayetin kaldırılmasına yönelik usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/2- 356 esas 2010/389 sayılı ilamında açıkça belirtildiği üzere;Velayetin kaldırılması Tük Medeni Kanunun 346.maddesinde düzenlenen koruma önlemlerinden biri olmayıp ayrıca dava konusu yapılması gerekir.Velayetin kaldırılmasına karar verilebilmesi için ya usulüne uygun harcı yatırılarak ya da kamu tarafından ihbar üzerine açılan bir dava olmalıdır.Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür....

Bu nedenle velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce çocuğun ana veya babadan birinin velayetine bırakılmasıyla yetinilip yetinilmeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması, başka bir çözüm kalmadığı takdirde ,velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....

Somut olayda kaldırılması istenen iştirak nafakasının miktarı 9.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakanın kaldırılması davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

    Olmayan bir velayetin doğal olarak kaldırılması da istenemez. Ne var ki, velayet kamu düzenindendir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yukarıda açıklanan hukuki duruma göre, dava, velayetin kaldırılması niteliğinde değil, çocuk üzerinde velayet hakkına tek başına sahip olan ebeveynin ölümü sebebiyle, çocuğun boşlukta kalan velayetinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Davada kaldırma talep edilmiş olması, tespit edilen bu hukuki durum karşısında önemli olmayıp, dava, ortaya çıkan bu durumu hakime ihbar niteliğindedir. Bu durumda, ihbar edenin hukuki yararı olup olmadığına bakılmaz. Böyle bir durumda, aile hakiminin velayeti yeniden düzenlemesi zorunludur....

      Eldeki dosyada talep vasi atanmasına ilişkin olup küçüklerin üzerindeki annenin velayet hakkının kaldırılmasının istenmediği, velayetin kaldırılması davalarının eldeki davanın aksine harca tabi olduğu, hasımlı açılması gerektiği, delillerin taraflarca getirilmesi gerektiği gibi hususlar nazara alındığında söz konusu talebin velayetin kaldırılması talebinini içerdiğinin kabul edilemeyeceği açıktır. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.06.2016 tarih ve E. 2016/3374- K. 2016/6939 sayılı; 23.10.2015 tarih ve E. 2015/6498- K. 2015/10045 sayılı kararları varsa velayetin kaldırılmasına ilişkin talebin tefrikine ilişkindir) Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesine göre velayet altında bulunan küçüklere vasi atanması istendiğinden, mahkemece davacı vasi adayına velayet hakkının kaldırılması için dava açmak üzere yetki ve süre verilerek bu davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin kaldırılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık velayetin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Koruma Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından, koruma kararının kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, veleyati babada bulunan ortak çocuğun velayetinin kendine verilmesi ve halen kurumda bulunan ortak çocuğun koruma kararının kaldırılması için dava açmış, mahkemece, velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, koruma kararının kaldırılması isteminin ise reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.12.2012 (Çrş.)...

            Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, hali hazırda annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden, öncelikle mahkemece babaya velayetin kaldırılması konusunda aile mahkemesinde (yahut bu konuda görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde) dava açmak üzere süre verilmesi, dava açılması halinde bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, vasi olarak atanma talebine ilişkin mevcut uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.'...

              Somut olayda, hükümlü olan ve annesinin velayeti altına alınan davacı, vasinin değiştirilmesini ve yeni vasi atanmasını talep etmiş olup annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden aile mahkemesi görevlidir (TMK. 348. m). Bu durumda uyuşmazlığın ... 2. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu