Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde de bulunmuştur. Dava dilekçesindeki her bir istek ayrı ayrı harca tabidir....

    Velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin sonucuna bağlı feri bir taleptir. Davacının feri nitelikteki iştirak nafakasının kaldırılması talebi, ayrıca harç ödenmesini gerektirmemektedir. Hal böyle olunca, davacının velayetin değiştirilmesine karar verilen çocuk ... yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin annenin velayet hakkını kötüye kullanması nedeniyle velayetin değiştirilmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; talebin kayım atanmasına yönelik olduğu, velayetin değiştirilmesi için açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, halihazırda annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Olmadığı Takdirde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması-Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

          Velayetin kaldırılması (nez'i) ile velayetin değiştirilmesinin sonuçları farklıdır. Velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi de atanabilir (TMK.md.337/2). Çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır en son tedbir, velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması tedbir ve kararının açıklanan ağır sonuç doğurucu özelliği göz önüne alındığında, çocuk için ortaya çıkmış bir tehlike söz konusu olmadıkça; velayetin değiştirilerek; daha önce kendisine velayet bırakılmayan eşe velayetin verilmesi tedbirinin uygulanması gerekir. Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılmasını gerektiren bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesini gerektirir niteliktedir (TMK.md.183,349,351/1). Bir kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu tip bir yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

            Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı erkek vekili, velayeti davalı annede olan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini ve çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Davacı erkeğin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri reddedilmiş ve reddedilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davalı kadın yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....

            Davacı tarafından 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre velayetin kaldırılması davası açıldığı ve dava konusu çocuğun bir temsil kayyımı tarafından temsil edilmeden karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun velayetin kaldırılması davasında dava konusu çocuk usulüne uygun biçimde temsil edilmediği halde işin esasının incelenebileceğine yönelik düşüncesine katılmıyorum. Dava 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre açılan velayetin kaldırılması davasıdır. Dava konusu çocuk ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması vardır. (TMK. m. 426 b. 2) O halde dava konusu çocuklara kayyım atanmalı, kayyım davaya katılmalı ve gösterdiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca karar verilmelidir....

              Davalı baba; çocuğu fuhuşa teşvik ve aracılık etmek suçu ile birlikte başkaca suçlardan hükümlü olup baba yönünden de velayetin kaldırılması(nez) şartları oluşmuştur (TMK 348). O halde davalı babanın da ortak çocuklar üzerindeki velayetinin kaldırılmasına karar verilmesi ve ayrıca velayetin kaldırılmasının hükümde adı yazılı olan mevcut ortak çocuklarla sınırlı olduğunun belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendine ‘'Davacı ...'...

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması - Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından velayetin kaldırılması davasının reddi, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı, tedbiren kişisel ilişki kararı ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacıların velayetin kaldırılması davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-l3). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) Taraflar arasındaki velayetin kaldırılması ve merci tayini hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk (Aile) ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde kız kardeşinin öldüğünü, eniştesinin ise çocukları terk ... gittiğini belirtip, yeğenleri olan ... ve ... için babası üzerindeki velayetin kaldırılması ile çocuklara vasi tayini edilmesini talep etmektedir. 4787 Sayılı Yasanın 4/1. maddesi gereğince Türk Medeni Yasasında üçüncü kısım hariç olmak üzere 2. kitapta yazılı hususların aile mahkemesi görevi içinde olduğu yasa hükmüdür. Velayetin kaldırılmasına ilişkin dava Türk Medeni Yasasının 2. kitabında yer aldığından aile mahkemesinde görülmesi tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu