HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1296 KARAR NO : 2021/1799 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/235 ESAS-2021/59 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Gölhisar Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/289 Esas 2014/183 sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanmanın sonucunda küçüklerin her ikisinin de velayetlerinin babaya verildiğini, davalının kendisine duyduğu kin nedeniyle çocukları ile kişisel ilişki kuramadığını, çocuklardan sadece Ayşe ile kişisel ilişki kurabildiğini, çocuğun babasının yanına gitmek istemediğini, uzuncu bir zamandır hem babası hem de babaannesi tarafından hem müvekkili...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin dava ile "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.05.2012 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili gelmediler. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... Berrin Mutlu vekili Av. .geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Arttırılması- Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.09.2012 (Çrş)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak ve Yoksulluk Nafakasısının Kaldırılması-Protokol Hükmünün İptali-Menfi Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından asıl davada davalı anne ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, menfi tespit davasının reddi, yoksulluk nafakası ve protokolde tanınan diğer mali hakların Nisan 2014 tarihinden itibaren kaldırılmaması, bölge adliye mahkemesi tarafından protoldeki kira yardımı ile ilgili maddenin kaldırılma tarihinin velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihi olarak değiştirilmesi ve sağlık sigortasına ilişkin maddenin kaldırılmasına ilişkin davanın reddi kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine...
Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkindir. Düzenleme yapılırken çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Tarafların 20.11.2014 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında müşterek çocukların velayetinin babaya verildiği, baba ile yaşadıkları anlaşılmıştır....
Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 2009 yılında boşandıkları, ortak çocuk ....'in boşanma davası sırasında doğduğu, boşanma davası sonucunda velayetin davacı anneye verildiği, baba ile de kişisel ilişki kurulduğu ancak 2017 yılına kadar davalı baba ile ortak çocuk arasında fiilen bir kişisel ilişki kurulmadığı, davalı babanın ilk olarak 14.10.2017 yılında icra vasıtasıyla ortak çocuk ile kişisel ilişki kurabildiği anlaşılmaktadır....
Her ne kadar Mahkemesince davacının velayetin değiştirilmesi davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar veriliş ise de; Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Bu sebeple davacının davayı açmakta hukuki yararı vardır. Somut hadisede davacı anne ile dava dışı babanın boşandığı ve velayetin babaya verildiği, babanın ceza evine girmesi nedeniyle babadaki velayetin kaldırılarak küçüğe babaannenin vasi olarak atandığı gelinen aşamada annenin velayet talep ettiği görülmüştür. Velayet ve Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/156 ESAS, 2021/841 KARAR DAVA KONUSU : ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 31/08/2018 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuk 02/07/2016 doğumlu Berra'nın velayetinin anneye verildiğini ve çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesis edildiğini, müvekkilinin bugüne kadar çocuğun baba ile görüşmesine karşı çıkmadığını ancak davalı babanın üzerine düşen sorumluluklarını yeterince yerine getirmediğini, kişisel ilişki hakkını kullandığı sırada özensiz davranışlar sergilediğini, çocuğun daha önce baba ile yatılı şekilde kalmadığını, bu nedenle...
(TMK m.324) Ana ve babaları ayrılan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Asıl olan çocuklarla ebeveynleri arasında 3.kişilerin gözetimi olmaksızın ve mekan sınırlaması bulunmaksızın doğrudan kişisel ilişki tesisidir. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana ve babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise, ana veya babasıyla gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı ön görülebilir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir....