"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki-Yoksulluk Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının indirilmesi taleplerinin reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, davalı tarafından ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikincil nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre, davacının...
Her iki dava eldeki dava üzerinden birleştirilmiş,mahkemece neticeten ve özetle"...davacı-davalı erkek tarafından açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine-davalı-bir.davacı kadının birleşen davasında velayet değiştirilerek anneye verilmesine-baba ile kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davacı-birleşen davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı-birleşen davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"....kararın hukuka aykırı olup yerinde olmadığını,raporların çelişkili olduğunu,öğretmenlerinin görüşünün alınmadığını,ispatlanamayan velayet değişikliği davasının reddi kendi davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. Davalı-bir.davacı vekili 28.03.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle"...istinaf başvurusunun yerinde olmadığını,reddini"istemiştir. GEREKÇE :Dava,kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve birleşen davada velayetin değiştirilmesi talebinden ibarettir....
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin düzenlenmesi, iştirak nafakası ve birleşen velayetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince babanın kişisel ilişkinin kaldırılması ve iştirak nafakası istemli davasının reddine, annenin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemli davasnın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının yükseltilmesi ve müşterek çocuğun yurtdışına çıkarılmasının engellenmesi, karşı dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası takdir edilmesi istemine ilişkin olup, hüküm taraflarca asıl ve karşı dava yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Sebepleri Davalı-davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, reddedilen tedbir ve iştirak nafakası, kişisel ilişki süreleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı, velayetin değiştirilmesine ilişkin davanın çekişmesiz yargı işi olması ve temyize tabi olmaması nedeniyle buna ilişkin temyiz itirazlarının dinlenip dinlenmeyeceği, talep edilen iştirak nafakasının miktarının temyiz sınırını aşıp aşmadığı, asıl davada hükmedilen vekalet ücretinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma kararı ile birlikte velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk ile davalı arasında, kişisel ilişki "aynı şehir", "ayrı şehir" ayırımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Davalı ile çocukların Nazilli'de, davacının ise Eskişehir'de oturdukları anlaşılmaktadır....
Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.10.2019 tarih ve 2019/4491 esas ve 2019/10161 karar sayılı ilamı ile hükmün "Velayet kendisine bırakılmayan eşle diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılmasının kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemli olduğu, bu bakımdan kardeşlerin birbirini görecek şekilde ve tatil dönemleri de araştırılarak kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı" belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler ise onanmıştır. Mahkemece velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Enes ile baba arasında çocuğun yurt dışına çıkarılmamak koşuluyla kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Davacı baba Almanya'da yaşamaktadır. Velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki küçüğün fikri ve bedeni ilişkisinin gelişmesi ile babalık duygularının da tatminini gerektirir....
Aile Mahkemesinin 2015/335 esas sayılı dava ile boşandıklarını, boşanma haricindeki diğer hususlar yönünden kararın kesinleşmediğini, dolayısıyla velayet ve yoksulluk nafakası açısından derdestlik itirazında bulunduklarını, davalı kadının halen Konya'da gayri resmi olarak evlendiğini, çocuğun da anne yanında bulunduğunu, yeni eşinin çocuğu kabul ettiğini, davalı kadının kişisel ilişki konusunda zorluk çıkarmadığını, davacı erkeğin çocuğu kaçıracağını söylediğinden dolayı resmi yolla çocuğu babaya gösterdiğini, davacı erkeğin çocuğa ilgi alaka göstermediğini, kişisel ilişki günlerinde çocukla düzenli görüşmediğini, güvenlik görevlisi olarak geceli gündüzlü çalıştığından dolayı çocuğa anne ve yengesine baktıracağını, tüm bu nedenlerle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik talebin kabulüne, velayetin tedbirine verilmesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Karşılıklı Kişisel İlişkinin Yeniden Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca, iştirak nafakası miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı annenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-davalı anne tarafından açılan iştirak nafakasının arttırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası, davalı-davacı baba tarafından açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ile birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda...
DAVA Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II....