Yargıtay bozma ilamında da belirtilen hususlar dikkate alınarak, davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, sınırlandırılmasına yönelik talebin kabulü ile müşterek çocuk ile davalı baba arasında yatılı olmayacak şekilde aşağıdaki gibi kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
Davacı, davasında velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak müşterek çocuklar yararına verilmiş bulunan iştirak nafakalarının kaldırılmasını da talep etmiş, mahkemece boşanma ilamı ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamış ve bu konuda tarafların istinaf itirazı bulunmamakta ise de; velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin doğal sonucu olan feri bir taleptir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi yönünen temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.04.2016 (Çrş.)...
Velayetin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olduğundan davalının bu iddialarının araştırılması gerekir. Davalıya iddialarına ilişkin varsa delillerini sunma olanağı tanınmalıdır. Bilindiği üzere, velayetin düzenlenmesinde, çocuğun üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Somut olayda; dosya arasında velayetin anneye ve babaya verilmesi yönünde birden fazla rapor olduğu ve davalı tarafından yeni iddialarda bulunulduğu anlaşıldığından, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, tarafların yaşadığı ortamda inceleme yapılması, taraflar ve özellikle müşterek çocuk ile görüşmek suretiyle velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi hususunda ayrıntılı rapor alınması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi isabetli olmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle "...aşamadaki vakıaları tekrar ile birlikte diğer tarafın davasının reddi,olmadığı takdirde en fazla yasal faiz oranı kadar nafaka artışının yapılması gerektiğini,karşı davanın kabulü gerektiğini,kişisel ilişki ile ilgili taleplerinin de hiç dikkate alınmadığını,kararın kaldırılmasını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava kadının davasında iştirak nafakasının artırımı,erkeğin karşı davasında velayetin değiştirilmesi/olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde süreye ilişkin ilkelerden biri de velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin makul süreyle kişisel ilişki kurabilmesidir. Makul süre ile kişisel ilişki kurulması bir ilke olduğuna göre bu süre kısa olmamalıdır. Somut olayda; mahkemece velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar, babanın çocuğu yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişki Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2015 (Pzt.)...
Davacının talebi velayetin kaldırılarak küçüğe vasi atanması ve davacıyla torunu arasında kişisel ilişki düzenlenmesi olmakla, davacı anneannenin kişisel ilişkiye yönelik talebi terditli talep olarak değerlendirilmekle, davanın niteliği gereği davalı tarafa vekalet ücreti verilmesi gerekmemektedir. Bu halde davalının asıl davada vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk Kadir Emir ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması hatalı olup, kamu düzenine ilişkin olan bu husus ile ilgili resen inceleme yapılarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davacı kadının iştirak nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusu ile davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....