Velayetin eki niteliğinde olan kişisel ilişki kamu düzenini ilgilendirdiğinden HMK 355 maddesi gereğince resen yapılan incelemede: Mahkemece davalının ceza evinden firar ettiği hususu gözetilmeksizin yatılı olacak şekilde müşterek çocukla baba arasında şahsi ilişki tesisi hatalı olup, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılmasına, bu hali ile davalının şahsi ilişkiye yönelik istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu sebeple, davacı karşı davalının bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında birleştirilerek görülen “velayetin değiştirilmesi ve nafaka ile iştirak nafakasının kaldırılması” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 10. Aile Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 04.03.2014 gün ve 2013/502 E., 2014/165 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2....
in velayetinin babaya, ... ve ...'ın velayetlerinin ise anneye verilmesine karar verilmiş, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynle çocuklar arasında karşılıklı kişisel ilişki tesis edilmiş ancak kurulan kişisel ilişki kardeşlerin birbirini göremeyecekleri şekilde düzenlenmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ortak çocukla diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Bu bakımdan kardeşlerin birbirlerini görecekleri şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Davacı-davalı vekili verilen kararı; kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın bu yönden kaldırılmasını, karşı davanın reddini talep etmiştir. Davalı-davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Esas dava; iştirak nafakasının artırımı, karşı dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır....
Davalı anne 11.02.2015 tarihinde çocuğun yaşının küçüklüğü ve halen anne sütü aldığını belirterek yatılı olmayacak şekilde çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini talep etmiş ve mahkemece, 02.04.2015 tarihinde dava kabul edilmiştir. 15.02.2016 tarihinde davacı baba tarafından eldeki dava açılarak çocukla yatılı ilişki kurulması yönünde kişisel ilişkinin değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her iki dava arasında geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilememiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep de bulunmamakladır. Ayrıca, her hafta sonu baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının annenin velayet görevini engelleyeceği ve çocuğun yaşının küçüklüğü sebebiyle baba ile yatılı ilişki kurmasının mümkün olmadığı da mahkemece dikkate alınmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişkinin Kaldırılması- :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 16/12/2014 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetin davalı anneye verildiği, müşterek çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı baba boşanma davası sırasındaki koşulların aleyhine olacak şekilde değiştiğini ve ayrıca küçük ile daha sağlıklı bir ilişkilerinin olması gerektiği bu nedenle kişisel ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece ortak çocuk ile davacı babası arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesine karar verilmiş, kişisel ilişki kurulurken çocuğun 4 ve 6 yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m. 326). Vekalet ücreti ve mahkeme harcı da yargılama giderlerindendir (HMK m. 323). Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik davası reddedilmiştir. O halde bakiye harcın davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bakiye harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, 22.07.2011 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma davası ile velayeti davalı anneye bırakılan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek kendisine tevdiini, aksi halde anlaşmalı boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ederek terditli dava açmış (HMK.m.111), mahkemece davacının velayete yönelik davası reddedilmiş, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilmiştir. Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz (HMK.m.111/2)....