Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmediğinden davalının istinaf isteminin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince bu yönden kabulü ortak çocuk ile baba arasında ortak çocuğun yaşı, kişisel ilişkiden beklenen amaç ve dosya kapsamı da dikkate alınarak kişisel ilişki konusunda karar verilmiştir....
Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken infazda zorluk oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi doğru değildir. Mahkemece davalı babanın halen cezaevinde olup olmadığı ceza evinde ise, cezaevinin görüş günleri ile cezaevinde çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması için bir ortamın sağlanıp sağlanamayacağı hususları araştırılarak, baba ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin buna göre düzenlenmesi gerekirken, herhangi bir araştırma yapılmadan ve infazda sorunlara yol açacak şekilde düzenlenen kişisel ilişki doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesinin 31/12/2019 tarih, 2018/736 Esas ve 2019/2265 Karar sayılı kararı ile ile davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK md. 26). Davacı vekilinin dava dilekçesinde baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edildiği halde, mahkemece davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....
Asıl olan velayet kendisinde bulunmayan ebeveynlerden her birinin müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurmasıdır. Ancak dosya içeriği, taraflar arasında meydana gelen olaylar nedeniyle husumet bulunması ve kişisel ilişkinin koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin de her zaman istenebileceği dikkate alındığında tarafların güvenliği açısından mahkemece 1- 31 Temmuz tarihleri arasında çocuk ve davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve vicdaani kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Baba ile çocuk aracında kurulan kişisel ilişki uzun ve çocuğun menfaatine aykırıdır. Çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2021/301 ESAS-2022/603 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Günay Lara ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına, mahkemece aksi kanaat oluşacak olursa kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...çocukla anne arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya azaltılmasını gerektirir bir nedenin bulunmadığı kanaatine varılmıştır..."...
tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanması olduğu, kişisel ilişkinin, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına uygun olması gerektiği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesinin gelecek yıllarda her zaman istenebileceği, ortak çocuklar ile davacı baba arasında uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmuş olduğu, her ayın belirli hafta sonları şeklinde kişisel ilişki kurulması gerektiği, ortak çocukların yaşları ve eğitim durumları dikkate alındığında her ayın belirli hafta sonları şeklinde kurulan kişisel ilişkinin yeterli olduğu gerekçesiyle davacının velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Torunla Kişisel Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararıyla velayeti babaya bırakılan çocukla, anne arasında tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi; aynı çocukla büyükbaba ve anneanne arasında da kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup, her üç davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... ve... tarafından açılmış ve aynı avukatlar tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukatlardan...'a tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılar tarafından verilen vekaletname yoktur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; iştirak nafakası ve TMK'nın 323. maddesi gereğince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK'nın 330. maddesi gereğince; Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi, davacı tarafından ise katılma yoluyla tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyizinin incelenmesine gelince; Tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarından sonra davacı tarafından açılan davada velayetin değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, kişisel ilişkinin ise yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....