Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, tarafların boşanma davası sonucunda velayetin anneye verildiği ve müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra 21.04.2015 tarihinde kesinleşen velayetin değiştirilmesi kararı ile velayetin babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan Velayetin Değiştirilmesi Protokolünde ‘Baba ... anneye verdiği iştirak nafakasının kaldırılmasına ve çocuğun eğitim ve bakımı için anne ... herhangi bir nafaka ödemeyecektir.’ şeklinde düzenleme mevcuttur. İştirak nafakasında nafaka doğmadan feragat mümkün değildir. Kaldı ki, velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü bu nafaka velayet hakkı verilen davacı baba tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2018/411 ESAS, 2019/75 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2004 tarihli 2004/730 Esas, 2004/789 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kızının velayetinin tarafına verildiğini, tüm masraflarını kendisinin karşıladığını, kızının özel kolejde öğrenim gördüğünü, kızının daha iyi, rahat yaşama hakkı olduğundan annesinin kızına iştirak nafakası ile katkıda bulunması gerektiğini belirterek, aylık 1.750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...

      GEREKÇE; Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Tarafların İzmir 1. Aile Mahkemesinin 2017/150 Esas 2017/159 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları; müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk için 350,00 TL iştirak nafakası verildiği, verilen kararın 20/03/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Davacının iddiası, sosyal inceleme raporu, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin çocuğun velayetinin davacıya vermesinde bir usulsüzlük yoktur....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2023 NUMARASI : 2021/468 ESAS-2023/415 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Düzenlenmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı kanun yoluna başvurulmakla, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı kadın vekili, dava dilekçesinde; müşterek çocuğun velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2019/220 Esas ve 2019/509 Karar sayılı ilamı ile çocuk yararına hükmolunan nafakanın aylık 3.000,00- TL'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl Yİ-ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin davalı-karşı davacı babaya verilmesine, çocuk yararına mahkemece belirlencek bir iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüzgün içinde doğan çocuğun babası kocadır (TMK m.285/1). Taraflar 07.02.2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmış olup küçük ...n 10.08.2014 tarihinde doğmuş olduğu anlaşılmakla velayeti askıdadır. Açıklanan sebeple tarafların delilleri de değerlendirilerek küçüğün velayetinin düzenlenmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, evlilik dışı çocuk kabul edilerek velayetin anaya ait olduğunun kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

        ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Birleşen dosya davalısı (erkek) vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, kesinleşen boşanma ilamında davacı annenin ekonomik durumunun iyi olması sebebiyle çocuk yararına iştirak nafakası talep edilmediğinden bu konuda karar verilmediğini, protokol gereği çocuğun anne ile farklı şehirde yaşaması halinde okul giderlerini annenin karşılayacağını, İstanbul'da yaşaması halinde babanın okul giderlerinin yarısını karşılayacağını düzenlediklerini, davacı Antalya'da yaşadığı için davalının çocuğu görmek amacıyla aydı iki kez uçakla Antalya'ya gidip çocuğu İstanbul'a getirdiğini, tekrar götürdüğünü, sırf bu nedenle aylık 2.400 TL harcama yaptığını, davalının, Bakırköy 12.Aile Mahkemesinin 2018/943 Esas sayılı dosyası ile velayetin değiştirilmesi davası açtığını ve bu davanın da derdest olduğunu, velayetin değiştirilmesi davası açılması sebebiyle davacı tarafından iştirak nafakası davası açıldığını, davacı annenin dava açma hakkını kötüye kullandığını,...

        Velayetin tedbiren düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç). Kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik açılan davalar ise, bağımsız olarak açılırsa bu davalarda verilen kararlara karşı temyiz yolu açıktır. Somut olayda; davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, velayetin tedbiren düzenlenmesi davası sonucu kurulmuş olup açılan davanın ferisi niteliğindedir. Bu nedenle davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yönünden de karar kesin olup bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Açıklanan sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 25.11.2019 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ..... ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. .....Mahkemesince, vesayet altına alınması istenilen çocuğun MERNİS adresinin UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, ....olduğu, yine kollukça yapılan araştırmada...

            UYAP Entegrasyonu