Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MANEVİ TAZMİNATTEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 185 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanmaya neden olan hadiselerde taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu davacı eş (kadın) yararına manevi tazminat takdiri isabetsizdir. 3- Davacı eş (kadın) fizyoterapist olarak çalışmakta olup, düzenli bir gelire sahiptir. Kadın için tedbir nafakası takdiri doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasi ile tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı kadına yüklenen piyasaya borçlanarak müşterek haneye icra takiplerinin gelmesine sebep olması vakıasına davacı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak dayanılmadığından davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta yatırılmayan aşağıda yazılı onama harcının...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile; tarafların T.M.K. 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının YOKSULLUK NAFAKASI talebinin REDDİNE, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın için aylık 100,00- TL TEDBİR NAFAKASININ karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, KARARIN KESİNLEŞMESİ İLE BİRLİKTE TEDBİR NAFAKASININ SONLANDIRILMASINA, Müşterek çocuk 12.09.2002 doğumlu Yasin Hançer için talep edilen VELAYET, TEDBİR NAFAKASI VE İŞTİRAK NAFAKASI taleplerinin müşterek çocuğun dava tarihi itibariyle reşit olması nedeniyle REDDİNE, 15.000,00- TL MADDİ TAZMİNAT ve 15.000,00- TL MANEVİ TAZMİNATIN davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, Tarafların reşit olmayan müşterek çocuğu 24.05.2004 doğumlu RIFAT DOĞAN HANÇER'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, Tarafların müşterek çocuğu 24.05.2004 doğumlu RIFAT DOĞAN HANÇER ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, Velayeti davacıya verilen...

      TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu dikkate alındığında davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, karar verilmiştir....

      Bölge adliye mahkemesi davalı-davacı babanın velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerini kabul ederek davalı-davacının velayetin değiştirilmesi davasının usulden reddine karar vermiş ve baba ile Asena arasındaki kişisel ilişkiyi değiştirmiş ve diğer istinaf taleplerini reddetmiştir. Hüküm davalı-davacı baba tarafından temyiz edilmiştir. 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun m.362/1-ç maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardandır. HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi" işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır....

        Velayetin kaldırılması (nez'i) ile velayetin değiştirilmesinin sonuçları farklıdır. Velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi de atanabilir (TMK.md.337/2). Çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır en son tedbir, velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması tedbir ve kararının açıklanan ağır sonuç doğurucu özelliği göz önüne alındığında, çocuk için ortaya çıkmış bir tehlike söz konusu olmadıkça; velayetin değiştirilerek; daha önce kendisine velayet bırakılmayan eşe velayetin verilmesi tedbirinin uygulanması gerekir. Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılmasını gerektiren bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesini gerektirir niteliktedir (TMK.md.183,349,351/1). Bir kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu tip bir yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece velayeti annede olan ortak çocuklardan 11.12.2002 doğumlu Taha'nın annede bulunan velayetinin kaldırılması ile velayetin babaya verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183,349). Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Velayetin kaldırılmasına ilişkin açılan davada Nevşehir Sulh Hukuk ve Nevşehir Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, velayetin kaldırılması ve vasi tayini istemine ilişkindir. Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesince, davada öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekeceğinden ve velayetin kaldırılmasına ilişkin davanın da Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Nevşehir Aile Mahkemesi ise, kısıtlının kısıtlanma tarihinde ergin olduğunu bu itibarla velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasının söz konusu olmadığını, vasi değişikliğine ilişkin talebinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              Dosya kapsamından, küçüğün evlilik birliği içinde doğduğu, ancak anne ve babalarının boşandığı, velayetin babaya verildiği ve annenin hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı, küçüğün anne babasının ona bakmadıklarını ve kendisinin torununa vasi atanmasını talep etmiş olup, kısıtlı babanın velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir (TMK 348 m.). Bu durumda uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                BOŞANMAMANEVİ TAZMİNATYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 253 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kadının açtığı boşanma davasında, davalı kocanın kesin mehil sonucu tanıklarının dinlenmemesine karar verilmiş olması kocanın daha sonra açtığı ve bu dava ile birleşen boşanma davasında delil göstermesine ve tanıklarının dinlenmesine engel değildir....

                  UYAP Entegrasyonu