Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe de ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

Davacıya, boşanma kararıyla tanınan kişisel ilişki hakkının alınmasını gerektiren sebep, görüş için aldığı çocuklarını kişisel ilişki süresi sonunda teslim etmekten kaçınması ve çocukları haksız olarak alıkoymasıdır. Davacı, 13.10.2012 tarihinde gerçekleşen bu eyleminden dolayı ... 12.Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla cezalandırılmıştır. Başka bir ifade ile davacı davranışının sonucunu görmüş ve cezasını çekmiştir. Bundan sonra da kişisel ilişki hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanacağına, kişişel ilişki sebebiyle çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikeye gireceğine dair dosyada bir delil ve önemli bir sebep mevcut değildir. Ana ve babası ayrı olan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli biçimde ve doğrudan kişisel ilişki kurma hakkı, sadece çocukların değil, ana ve babanın da hakkıdır. Bu tür bir kişisel ilişki, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....

    GEREKÇE : Dava velayetin kaldırılması-olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması ve çocuk mallarına yönelik tedbir kararı verilmesi taleplerinden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ile, Mahkemece velayetin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamaktadır. Nitekim davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde "...müvekkillerinin çocukları annelerinden ayırma amaçları bulunmadığını" da belirtmektedir....

    Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların aynı şehirde oturdukları anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların aynı şehirde oturmaları halinde düzenlenen kişisel ilişki babalık duygusunu tatmine elverişli değildir. Velayeti annede bulunan müşterek çocuk ile baba arasında hafta sonları, dini bayramlar ve okulların yarı yıl tatilinde de yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.04.2015 (Çrş.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması-Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2013(Prş.)...

        Küçük Maximo Yaz Yazıcıoğlu 02.01.2013 doğumlu olup, anne ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar 14.05.2014 (mesai bitimi) tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba ve davalı anne İstanbul'da bulunmaktadır. Davacı babaannenin ise yılın bir bölümünü Amerikada geçirdiği, Türkiyeye geldiği zamanlarda İstanbul'da kaldığı, babanın kişisel ilişki günlerinde torununu görebildiği anlaşılmaktadır. Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir....

          Velayeti davacı anneye verilen ortak çocukla baba arasında mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesi; infaz edilebilir nitelikte değildir. Dini ve milli bayramlar ile doğum günlerinde mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesi; infaz edilebilir nitelikte değildir....

            KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/298 E., 2022/495 K. Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ile kişisel ilişki yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davası yönünden yapılan istinaf itirazının esastan reddine, kişisel ilişki yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

              Velayetin değiştirilmesinde olduğu gibi kişisel ilişki düzenlemesinde de esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

              Dava, kişisel ilişki yönünden terditli taleptir. İlk derece mahkemesince velayetin kaldırılması talebi reddedilmiş, anneanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Velayetin kaldırılması istenilen 24/03/2013 doğumlu T10 annesi 25/04/2014 tarihinde vefat etmiş olmakla velayeti davalı babadadır. Dosya kapsamında toplanan deliller, alınan ve yeterli olduğu görülen uzman raporu, özellikle davacı tanıklarının baba ile çocuk arasındaki ilişkiye dair görgüye dayalı beyanları bulunmaması hususları dikkate alındığında davacı tarafın velayetin kaldırılmasına ilişkin iddialarını ispatlayamadığı, velayetin kaldırılması için TMK'nın 348.maddedeki yasal şartların oluşmadığı dikkate alındığında velayetin kaldırılmasına ilişkin verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Bu haliyle davacı tarafın velayetin kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu