Davacı-davalı anne, dava dilekçesiyle velayetin değiştirilmesi yanında iştirak nafakası istemiş, eğer bu talebi kabul edilmez ise ortak çocukla olan kişisel ilişkisi günlerinin genişletilmesini talep etmiş, davalı-davacı baba da birleşen davasında anlaşmalı boşanma davasıyla kararlaştırılmadığından iştirak nafakasının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece, kadının veleyetin değiştirilmesi, karşı davacı babanın da iştirak nafakası davaları kabul edilerek, ortak çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesine, velayetin değiştirilmesi davası kesinleştikten sonra çocuk yararına iştirak nafakasına, ayrıca baba içinde çocuğun anneye teslim edileceği tarihe kadar iştirak nafkasına ve babaya verilen iştirak nafakasının da anlaşmalı boşanma davasında ortak çocuk adına devri kararlaştırılan konutun tahmini kira geliri kadar mahsubuna karar verilmiştir....
Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.5.2007 gün ve 2007/2-251 E., 2007/277 K. sayılı kararında bu hususun ön sorun olarak tartışıldığı ve velayetin değiştirilmesi davasının taraflarının çocuklar olmadığı, davaya taraf olmayan çocuklar ile anne ve baba arasında menfaat çatışmasının bulunmadığı, dolayısıyla temsil kayyımı atanmasının gerekmediği sonucuna varıldığı, bu kararın mahkemece de benimsendiği ayrıca velayetin değiştirilmesi davalarının niteliği gereği kısa sürede sonuçlandırılması gerektiği, aksi durumun çocuğun menfaatine aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı, davacı (anne) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, velayetin değiştirilmesi davalarında davaya konu çocuğu (çocukları) temsil etmek üzere TMK'nın 426/2. maddesi uyarınca temsil kayyımının atanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 07.09.2015 tarihinde açılmış olup, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanunda "çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiş (HMK m. 382/2-b-13) ve basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316/1 -ç). Mahkemece ön inceleme duruşması tamamlanıp, tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur. Bu yasal zorunluluğun gereği yapılıp, davalının tahkikat duruşmasında bulunmasına imkan sağlamaksızın, davanın esası hakkında hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 03.07.2015 tarihinde ...'de açılmış, davalı, kendisinin ...’da oturduğunu ileri sürerek yetkisizlik itirazında bulunmuş; mahkemece de, genel yetki kuralı esas alınarak “davalının adresinin ... olduğu" gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Oysa, dava “velayetin değiştirilmesi” isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m. 384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 10.09.2015 tarihinde Ankara'da açılmış, davalı kendisinin ...'te oturduğunu ileri sürerek yetkisizlik itirazında bulunmuş; mahkemece de, "davalının ve davaya konu çocuğun yerleşim yerinin ... olduğu" gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Oysa dava " velayetin değiştirilmesi” isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-l3-15). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m. 384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre d avalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- İştirak nafakası, velayetin değiştirilmesi davasının fer'isi nitliğinde olup, hükmedilen iştirak nafakası üzerinden ilam harcı alınması ve davacı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 16.32.2016 tarihinde...da açılmış, davalı kendisinin.... oturduğunu ileri sürerek yetkisizlik itirazında bulunmuş; mahkemece de, genel yetki kuralı esas alınarak “davalının adresinin....olduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Oysa dava velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m.382). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir....
Dava konusu olayda, velayetin değiştirilmesi koşulları oluştuğundan, Türk Medeni Kanununun 183 ve 349. maddeleri gereğince ortak çocuk ... velayet hakkının davalı anneden alınıp, davacı babaya verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.12.2016(Pzt.) ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişki Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, velayet davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2012 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı ... ile vekili Av ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması kararı ve çocuk için babaya verilen işitirak nafakasının başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Müşterek çocuk İrem'in davanın açılmasından önce 07.04.2010 tarihinden itibaren davacı baba yanında kalmaya başladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı babanın ortak çocuk İrem'in daha önce davalı annenin bağımsız tedbir nafakası (TMK. m.197) sonucu ödemekle yükümlü tutulduğu tedbir nafakasını, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihine kadar ödemesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....