"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, dahili davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı ile dahili davalının 12.09.2011 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetlerin dahili davalı babaya verildiği, babaanne ... tarafından açılan velayetin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonucunda ... Aile Mahkemesinin 2013/286 esas, 2013/634 karar sayılı ilamı ile babanın velayet hakkının kaldırılmasına karar verildiği, yapılan ihbar üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile babaannenin küçüklere vasi olarak atandığı, 28.05.2015 tarihli ek karar ile de babaannenin küçükler üzerindeki vasiliğinin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, dosyaya sunulan SİR raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluştuğu, velayetin davacı anneye verilmesinin küçüklerin yüksek yararına olacağı, bu yüzden ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin Reyhanlı 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, velayetin tespiti, birleşen dava ise, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların gayriresmi birlikteliklerinden 2021 doğumlu müşterek çocuk Feride Uyar'ın dünyaya geldiği, velayetin TMK 337.maddesi gereği davacı annede olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre, müşterek çocuğun anne ile birlikte yaşadığı, annenin çocuğun bakımını üstlendiğinin rapor edildiği, davacı annenin velayet görevini fiilen yerine getirdiği, davacı annenin velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, birleşen davanın reddi yerinde görüldüğünden davalı-davacının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davası ile aynı davacı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının kaldırılması”na ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk 21.03.2011 doğumlu olup, boşanma kararıyla velayeti davalıya bırakılmış, karar 08.03.2013 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 19.06.2013 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, “velayetinin davalıdan alınmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığı, davalının Mardin'de kendi yaşam ortamında ve şartlarında çocuğuyla yeterince ilgilendiği” kabul edildiği halde, “çocuktaki geniz eti sorunun giderilmesi için davalının herhangi bir girişimde bulunmadığı, ...'...
Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır....
O halde, mahkemece velayetin değiştirilmesi davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.01.2017 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, müşterek çocuk İlayda'nın annede bulunan velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebi reddedildiği halde, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir....
Davacı baba 12.11.2014 tarihinde velayetin değiştirilmesi davası açmıştır.Mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş ise de; boşanma kararının kesinleştiği tarih ile velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih arasında geçen 12 günlük süre içerisinde gerçekleşen velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.02.2016 (Çrş.)...
Aile Mahkemesinin 01/04/2021 tarih, 2020/415 Esas, 2021/254 Karar sayılı ilamı ile özetle; yasal şartların oluşmadığı ve dosya kapsamı ile çocuğun üstün yararı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verildiği, kararın yöntemince taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; iddialarını ispatladıklarını, velayetin değiştirilmesi için yasal şartların oluştuğunu, buna rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir( TMK 348 vd. md.)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava aşamasında ileri sürülmeyen dava açıldıktan sonra davacı kadının çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması (TMK. md. 176/2) ve yine ortak çocukla ilgili dava açıldıktan sonraki olaylar nedeniyle velayetin değiştirilmesi (TMK. md. 183, 349) konularında ayrıca dava açılmasının mümkün bulunduğunun; dava aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz incelemesinde de gözönüne alınmayacağının anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı 200.00 TL. yoksulluk nafakası talep ettiği halde; talepten fazla olarak aylık 250.00 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmesi...