(TMK m. 21) Somut olayda; davacının, davalı ile boşandıklarını, boşanma kararında çocukların velayetinin davalı babaya verildiğini ileri sürerek velayetin değiştirilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Velayetin değiştirilmesi ile ilgili olarak kesin yetki kuralı bulunmayıp, ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Hâkim yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re'sen nazara alamaz. Davalının yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer olan ... 1. Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK m.183, 349, 351/1) Bu sebeplerle mahkemece kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılarak velayetin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7). 3-Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Davalı baba ile velayetleri anneye bırakılan ortak çocuklar arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikten uzaktır....
Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığınk(Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * velayetin kamu düzenine ilişkin bulunmasın ve velayetin kaldırılmasına ilişkin (TMK.348.md.) koşullarının da gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.11.2007...
Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün anne ve babasının velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, anne ve babası olan ... ile ...'ın velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup – bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Uşak 1. Aile Mahkemesince, davalının yetki ilk itirazında bulnduğu, davalının yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Bakırköy 6. Aile Mahkemesi ise, velayetin değiştirilmesi talebinin çekişmesiz yargı işi olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde davacının kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabileceği gerekçesiyle karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır....
Aile Mahkemesi TARİHİ :16.07.2013 NUMARASI :Esas no:2012/1014 Karar no:2013/580 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçede yer alan açıklamalardan, hükmün "velayetin kaldırılması" (TMK md. 348) niteliğinde olmayıp, velayetin değiştirilmesi (TMK md. 183, 349) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...
Dava; velayetin değiştirilmesi, olmazsa kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, kişisel ilişki talebinin kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Çocuk, tarafların evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı "tanıma" (TMK. m. 295/1) ile kurulmuştur. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK. m. 337/2) Bu haller bulunmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun gereği annede (TMK. m. 337/1) olduğundan, velayetin anneye bırakılması yönünde ayrıca bir hakim kararına ihtiyaç yoktur....