Aile Mahkemesi'nde açmış olduğu velayetin değiştirilmesi davası açtığını, bu davada maddi durumunun yetersiz olmasından dolayı bu davada maddi durumunun yetersiz olduğunu, asgari ücretle çalıştığını, davacının ise iki adet berber dükkanı işletmesi sahibi olduğunu ve maddi durumun iyi olduğunu belirttiğini, davacının işbu davayı haksız ve kötüniyetle olarak açtığını, velayetin değiştirilmesi davasındaki beyanları ile işbu davadaki haksız ve kötüniyetle olarak açtığını, velayetin değiştirilmesi davasındaki beyanları ile işbu davadaki beyanlarının birebir zıt olduğunu, davacının dava dilekçesinde müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamadığını, işlerinin iyi gitmediğini, kazancının yetersiz olduğunu belirttiğini ancak velayetin değiştirilmesi davasında aksine maddi durumunun iyi olduğunu, çocuklarına iyi bakabildiğini, masraflarını karşılayabildiğini, onlara bilgisayar aldığını belirterek mahkemeye maddi durumunun iyi olduğunu zaten belirttiğini, velayetin değiştirilmesi davasında, davacının...
Aile Mahkemesi'nde açmış olduğu velayetin değiştirilmesi davası açtığını, bu davada maddi durumunun yetersiz olmasından dolayı bu davada maddi durumunun yetersiz olduğunu, asgari ücretle çalıştığını, davacının ise iki adet berber dükkanı işletmesi sahibi olduğunu ve maddi durumun iyi olduğunu belirttiğini, davacının işbu davayı haksız ve kötüniyetle olarak açtığını, velayetin değiştirilmesi davasındaki beyanları ile işbu davadaki haksız ve kötüniyetle olarak açtığını, velayetin değiştirilmesi davasındaki beyanları ile işbu davadaki beyanlarının birebir zıt olduğunu, davacının dava dilekçesinde müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamadığını, işlerinin iyi gitmediğini, kazancının yetersiz olduğunu belirttiğini ancak velayetin değiştirilmesi davasında aksine maddi durumunun iyi olduğunu, çocuklarına iyi bakabildiğini, masraflarını karşılayabildiğini, onlara bilgisayar aldığını belirterek mahkemeye maddi durumunun iyi olduğunu zaten belirttiğini, velayetin değiştirilmesi davasında, davacının...
Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Temyiz edilen hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihi olarak gösterilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmişse de; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba ...karar sayılı dosyası ile 15.04.2009 tarihinde kısıtlanmış ve kardeşi ... davacı babaya vasi olarak atanmıştır. Vasi tarafından boşanma hükmü ile ortak çocuk .... anneye bırakılan velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi talebiyle dava açılmıştır. Vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "Dava açma izni" kararı alması zorunludur (TMK m.462/8)....
Boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurur iken velayetin değiştirilmesi durumunda velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuçlarını doğurur. TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır."...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Taraflar 2012 yılında anlaşmalı olarak boşanmışlardır. 2007 doğumlu müşterek çocuğun velayeti tarafların anlaşması doğrultusunda anneye verilmiştir. Karar kesinleşmiştir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Taraflar Manisa 2. Aile Mahkemesinin 2012/656 Esas - 2012/691 Karar sayılı ilam ile TMK 166/3 maddesi gereğince boşandıkları, velayetin anneye verildiği, 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 05/12/2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Mahkemece; "Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkı kendisinde olmayan eşin, boşanma ile velayet hakkı kendisine bırakılan eş veya çocukta meydan gelen birtakım değişikliklerin gerektirmesi üzerine açtığı bir dava olup bu davalarda çocuğun yüksek yararı gözetilerek ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1575 E. 2018/672 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere velayete ilişkin kararların kesin hüküm oluşturmadığı, velayete ilişkin karardan sonra koşulların değişmesi (TMK m.183, 349, 351/1) veya velayetin değiştirilmesini gerektiren haklı bir sebebin bulunması hâlinde mahkemece velayetin değiştirilmesine karar verilebileceği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, davalı ile boşanmalarından 8 ay sonra doğan çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; "Türk Medeni Kanununun 337. maddesinde anne ile babanın evli olmaması halinde küçüğün velayetinin anneye ait olduğunun düzenlendiği, taraflar arasında resmi nikah akdi bulunmadığı ve küçüğün velayetinin kanun gereği annede olduğu" gerekçesiyle velayetin annede olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden, tarafların 03.05.2001 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, dava konusu küçük...'un boşanmadan sonra 05.01.2002 tarihinde doğduğu ve baba hanesinde nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 28.12.2012 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşanmışlar, ortak çocuklar 01.01.2003 doğuml....ile 08.11.2007 doğumlu Yunus ... velayetleri ise tarafların anlaşmaları doğrultusunda davalı babaya verilmiştir. Bu davada ise davacı anne velayet kendisinde olan babanın çocuklar ile görüşmesine engel olduğu ve çocukların kendisi ile yaşamak istedikleri gerekçesiyle, çocuklar .... velayetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların ortak çocuklarının velayetleri babadan alınarak anneye verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olayda ergin çocuk, “zihinsel engellilik” sebebiyle Türk Medeni Kanununun 405'nci maddesi gereğince kısıtlanmış, aynı yasanın 419/3. maddesi uyarınca annesinin velayeti altında bırakılmasına karar verilmiştir. Dava, bu ergin çocuk üzerindeki annenin velayetinin kaldırılıp, velayetinin babaya verilmesi isteğine ilişkindir. Ergin çocukların kısıtlanıp velayet altına konulması halinde, vesayete ilişkin hükümler değil, velayet hükümleri uygulanır. Velayet sahibi olan annenin kısıtlı ergin çocuğuna bakmadığı ileri sürülerek, velayetin kendisinden alınması talep edildiğine göre, davada velayete ilişkin hükümleri (TMK. m. 335-351) uygulanacaktır....