Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m. 385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Irmak 28.08.2008 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 03.07.2015 tarihinde kesinleşmiştir. işbu dava ise, 02.03.2016 tarihinde açılmıştır....

    HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı baba davalı ile boşandıklarını ve velayetin anneye verildiğini, davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığını, sosyal güvencesi bulunmadığını, evden sabah erken çıkıp akşamları geç gelmesi nedeniyle çocukla ilgilenmediğini, çocuğun tüm bakımını kendisinin yaptığını, çocuğun da baba yanında kalmak istediğini belirterek velayetin anneden alınıp babaya verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesince 28.05.2019 tarih, 2018/1360 esas ve 2019/1014 karar sayılı kararla davalının tedbir nafakasına ve velayete yönelik istinaf talepleri esastan reddedilmiş, kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebi kısmen kabul edilmiş, ortak çocuk ... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişki kaldırılarak tekrar düzenlenmiş ve velayet ile nafaka yönünden kesin, kişisel ilişki yönünden temyiz yolu açık olarak karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Velayetin tedbiren düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç). Kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik açılan davalar ise, bağımsız olarak açılırsa bu davalarda verilen kararlara karşı temyiz yolu açıktır....

        CEVAP: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin sadakat kurallarını ihlal ettiğine ilişkin davacının iddiasının iftiradan öteye gidemeyeceğini, davalının küçük için bağlanan nafakayı dahi ödemediğini, müvekkilinin en iyi şekilde annelik yaptığını, velayetin değiştirilmesi için herhangi bir haklı gerekçe olmadığını ve davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "... davalının velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğinin, velayet görevini ağır biçimde savsakladığı hususunun ispatlanamadığı, velayetin değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla; davacının davasının reddine," karar verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece, verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, velayetin değiştirilmesi şartlarının oluşmadığını, kişisel ilişki gün ve saatleri kısa tutulduğu gibi yatılı kişisel ilişki kurulmamasının da doğru olmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç). Açıklanan sebeple davacı babanın velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi talebi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 23.06.2022 (Prş.)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar. (TMK.md.183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

            Küçük ...’in halen velayet altında olduğu, ancak, veli olan ... hakkında hastalık nedenine dayalı olarak kısıtlanması için açılan davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Velayet kaldırılmadan küçük ...’e bu koşullarda vasi atanamaz. Velayetin değiştirilmesi, kaldırılması, çocuk mallarının korunması ve gereken önlemlerin alınmasında Aile mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın Çorum Aile Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Çorum Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı, davasında velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak müşterek çocuklar yararına verilmiş bulunan iştirak nafakalarının kaldırılmasını da talep etmiş, mahkemece boşanma ilamı ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamış ve bu konuda tarafların istinaf itirazı bulunmamakta ise de; velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin doğal sonucu olan feri bir taleptir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....

              Türk Medeni Kanunu'nun 335. maddesinde; ergin olmayan çocukların, ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe kısıtlanan ergin çocukların da ana ve babanın velayetleri altında kalacağı, 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacakları hükme bağlanmıştır. Açıklanan bu yasa hükümlerine göre, kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacağından görevli mahkeme 4787 Sayılı Kanunun .... maddesi gereğince aile mahkemesidir. Dava dilekçesinin kapsamından, davanın velayetin kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşıldığından, mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu