Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Velayetin kaldırılması, ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda “çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiştir (m. 382/2- b-13). Velayete ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316/l-ç). Dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur. Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır....

Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne velayetleri babadan alınan ve kendilerine vasi atanan ortak çocuklar ...'ın velayetlerinin kendisine verilmesini, 2011 doğumlu ve halen velayeti babada olan ortak çocuk ...’ın velayetinin ise babadan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m.4)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ortak çocuk ... velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davası kısmen kabul edilerek; ortak çocuklardan ... velayeti babaya verilmiş, diğer çocuk ... ise velayetinin annede kalmasına karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; ortak çocuk 11.04.2006 doğumlu .... idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece idrak çağında olan.... Sözleşmesinin 12. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin.......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Kerem 2007 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 08.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise, 18.08.2014 tarihinde açılmıştır....

        Mahkemenin gerekçesine, ana ve babanın istek ve tercihlerine çocuğun üstün yararı ile bağdaştığı ölçüde görüşlerine değer verilmesinin gerekmesine, sosyal hizmet uzmanı tarafından düzenlenen 22/04/2022 tarihli sosyal inceleme raporundaki tespit ve değerlendirmelere, idrak çağında bulunan çocuğun etki altında olmadığının ve baba ile yaşama konusunda kararlı bir tutum sergilediğinin belirlenmesine, çocuğun özellikle mevcut okulu ve çevresi ile ilgili kaygılar yaşadığının, ortak yaşam sırasında baba yanında oluşmuş okul ve arkadaş çevresi bulunduğunun anlaşılmasına, çocuğun baba ve yeni eşi hakkındaki düşüncelerinin olumlu olmasına, bu aşamada velayetin değiştirilmesi halinde babanın çocuğun eğitimini aksatacağına, olumsuz alışkanlıklar edinmesine sebep olacağına, çocuğun geleceğiyle ilgili sakıncalar doğacağına ilişkin davalı tarafın iddiası dışında somut deliller bulunmamasına, velayet değişikliği için velayet hakkını kullanan tarafın bu hakkını yerine getirememesi ya da kötüye kullanmasının...

        DAVA TÜRÜ :Velayet ve Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "velayet ve nafakaya" ilişkin dava ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (baba) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Çocuk, tarafların evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295/1) ile kurulmuştur. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK. m. 337/2) Bu haller bulunmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun gereği annede (TMK. m. 337/1) olduğundan, velayetin anneye bırakılması yönünde ayrıca bir hakim kararına ihtiyaç yoktur. Başka bir ifade ile bu hususta hükme gerek bulunmamaktadır....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2022 NUMARASI : 2020/180 ESAS 2022/83 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Konya 7....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece velayeti annede olan ortak çocuklardan 11.12.2002 doğumlu Taha'nın annede bulunan velayetinin kaldırılması ile velayetin babaya verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183,349). Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmamıştır....

            (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğe vasi tayin edilmesi talebine ilişkindir. Vesayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün vesayet altına alınıp vasi tayin edilebilmesi için Aile Mahkemesi'nce velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Vesayet davalarına bakmaya münhasıran Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu durumda vasi tayini talebi yönünden dava dosyasının tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Velayet altındaki küçüğün yerleşim yeri anne babasının ikamet ettiği yerdir....

              UYAP Entegrasyonu