Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Somut olayda; davacı vekili, davacı ile davalı tarafların boşandıkları, küçük ...'nın velayetinin davalı anneye verildiği ancak küçüğün, anneannesinin yanında kaldığını ileri sürerek velayetin değiştirilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, dava tarihi itibariyle davalının "... Mah. ... cad. No:8/1 .../..." adresinin yazlıkçı olarak kullandığı, davalının daimi adresinin "... Mahallesi ... Sokak ... Apartmanı No: 17/17 .../... " adresinde yaşadığı kolluk araştırmasından anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 16. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 16....

    Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      SONUÇ:Düzeltilmesi istenilen kararın hüküm fıkrasından "velayetin kaldırılmasına" sözcüklerinin çıkartılmasına yerine "velayetin değiştirilmesi" sözcüklerinin yazılmasına kararın bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, davalının diğer karar düzeltme isteklerinin de 1.bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının temyiz edene geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2007...

        Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. (TMK 348 vd. m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine ortak çocukların velayetlerinin değiştirilmesi için Kozan 2. Asliye (Aile) Mahkemesinde dava açıldığı, Kozan'da Aile Mahkemesi kurulduğu için görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kozan Aile Mahkemesine devren gönderildiği, davalı vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde müvekkilinin Ankara'da çocuk ile birlikte oturduğunu iddia ederek yetkisizlik itirazında bulunduğu, yerel mahkemece genel yetki kuralı esas alınarak davalının adresinin Ankara olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Oysa dava "velayetin değiştirilmesi" davası olup, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m.382/2- b-13- 15). Bu kurala göre davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini ileri sürmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, boşanma kararı ile birlikle velayetleri davalı babaya bırakılan ortak çocuklar 09.03.2009 doğumlu .....ile 23.11.2010 doğumlu ....'nın velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; " davalı babanın il dışında çalıştığı, müşterek çocukların bakımı ile babaannenin ilgilendiği, babaannenin şizofren diye anılan hastalığı olduğu, çocukların anne yanında bulunmalarının menfaatlerine olduğu " gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2008 doğumlu Sude Naz'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

          Buna göre velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin kaldırılması ise ;anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde sözkonusu olabilecektir. (TMK m.348). Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne müşterek çocuk 21/08/2008 doğumlu ...'in velayetinin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece dava reddedilmiştir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri; iç hukuk bakımından idrak çağında bulunan çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır....

            , anneannesinin çocuğa "ağzını burnunu kırarım" şeklinde bağırmalarının olduğunun mevcut olduğunu, çocuğun 10 yaşında olup bu durumdan olumsuz etkileneceğini,davalının velayetten kaynaklı görevlerini savsakladığını,üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini,çocuğu anneannesinin insafına bıraktığını,velayet görevini ihlal ettiğini, bu nedenlerle ortak velayetin kaldırılmasına, velayetin öncelikle tedbiren, nihai kararın verilmesi ile birlikte kesin olarak babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu durumda, Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 E.- 2021/273 K, sayılı ilamı ile verilen boşanma ve velayet kararının kesinleştiği dikkate alındığında, eldeki davayı açan davacı baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar yönüyle davanın velayetin değiştirilmesi davası olduğu, önceki karardan sonra meydana gelen olaylara dayalı iddianın velayet talebi yönünden delilleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, kesinleşmiş velayet kararının derdestlik yönüyle dava şartı olmasının bu davada söz konusu olmayacağı, mahkemece boşanmaya ilişkin dava dosyasının Yargıtay'dan dönüşünün bekletici mesele yapılarak eldeki davanın görülmesi, dosya döndükten sonra, iddia ve deliller kapsamında velayetin değiştirilmesi talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, kararda yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırı şekilde derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın...

              UYAP Entegrasyonu