"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafaka ve Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından her iki dava yönünden; davalı tarafından ise nafakaların miktarı, nafakanın başlangıç tarihi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması yönünden terditli dava açıldığı, davacı-davalının kişisel ilişki kurulması yönünden talebi kabul edildiğinden, davalı-davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin davalı-davacı ... tarafından açılan nafaka davasının açılma tarihi olan 20.08.2009 tarihi olduğunun anlaşılmasına göre...
Davacının dava dilekçesinde sadece velayetin değiştirilmesi talebinde bulunduğu, kişisel ilişki kurulmasını talep etmediği görülmektedir. Velayetin değiştirilmesi davası basit, kişisel ilişki kurulması davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Kişisel ilişki kurulması velayetin değiştirilmesi ile birlikte terditli istenebileceği gibi, harcı yatırılarak açılacak ayrı bir dava ile de istenebilir. Oysa olayımızda davacının terditli bir istemi olmadığı gibi, harcını yatırıp açtığı ayrı bir davası da bulunmamaktadır. Hâkim, taleple bağlı olup fazlaya karar veremez (HMK m. 26). O halde mahkemece, dilekçeler aşamasından sonra istenilen kişisel ilişki talebi hakkında, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının yetki itirazına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 14.05.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davacı babaya verilmiş, davalı anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı baba tarafından vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı anne tarafından ise kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi ve davalı-karşı davacı anne tarafından kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemli açılan davada, her iki dava da reddedilmekle, taraflarca yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....
Velayet düzenlemesinde olduğu gibi kişisel ilişki tesisinde de asıl olan çocuğun yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Bu durumda mahkemece müşterek çocuk ile davalı anne arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru bulunmamıştır..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, çocukla kişiseli ilişki kurulması talebinin kabulüne; müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 9:00 ile ertesi günü saat 17:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 9:00 ile ertesi günü saat 17:00 arasında, sömestr tatilinin ilk Cumartesi günü saat 9.00 ile tatilin 7. günü saat 17.00 arasında ve her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 9:00 ile 31. günü saat 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuğun yurt dışına çıkış yasağına ilişkin tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen velayetin değiştirilmesi davasına, kişisel ilişki düzenlemesine, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı kadın vekili, istinafa cevap dilekçesinde; istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Kişisel ilişki düzenlenirken analık babalık duygularının tatmini yanında çocuğun fiziki, bedeni ve ahlaki gelişimi ile eğitim durumunun da gözetilmesi ile çocuğun üstün yararı uyarınca düzenleme yapılması esastır. Boşanma kararında kurulan kişisel ilişki yeterli iken, iki haftada bir çarşamba günleri saat: 18:00 ile 20:00 saatleri arasında, çocukların eğitim ve uyku düzenini etkileyecek şekilde çocuklar ile kişisel ilişki kurulması, çoçukların üstün yararına uygun değildir. Hal böyle olunca boşanma kararında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....