Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "çocuklar için iştirak nafakası" talebine ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; çocuklardan.... için hükmedilen nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi, isteminin kabulü ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı baba, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin kurulmasını istemiştir. Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:"Birleşen 1.Aile Mahkemesi 2021/337 Esas sayılı davasının ve birleşen 2.Aile Mahkemesi 2021/607 esas sayılı velayetin düzenlenmesi davasının KABULÜ İLE, Tarafların müşterek çocukları İlkadım 22/10/2020 doğumlu Güneş Badur'un velayetinin davalı anne T5 verilmesine, Kişisel ilişkiye yönelik asıl davanın KABULÜ İLE, Velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk ile davacı baba arasında KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, İştirak nafakası hususunda usulüne uygun olarak açılmış dava bulunmadığından davalı annenin iştirak nafakası talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı anne vekili tarafından, iştirak nafakası yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, ortak çocukların anne yanında kaldığı, dosya içerisine alınan sosyal inceleme raporu ve çocukların anne yanında kalmasının onların bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir iddia ve delil de bulunmadığı dikkate alındığında velayetin anneye verilmesi usul ve yasaya uygun olup davalının velayete yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz.Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK md. 183). Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Velayeti anneye verilen çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi, nafaka, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, hali hazırda boşanma davası sırasındaki koşulların değiştiğini belirterek; çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, bu talep kabul edilmezse boşanma ilamı ile hükmedilen 2.000,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını veya 1.657,38 TL'ye indirilmesini, velayetin değiştirilmesi halinde ise çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini,...

          İlk derece mahkemesince; davacının açtığı velayetin değiştirilmesi, şahsi ilişkinin düzenlenmesi ve müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası bağlanması davasının reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Her ne kadar, davacı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....

          Bu nedenle mahkemenin geçerli bir kişisel ilişki kararının var olduğunu kabul ederek ve öncelikle o ilişkiyi kaldırmak sureti ile karar vermesi doğru olmamıştır. Bu hali ile davalı/davacı erkeğin birleşen davayı açarken kişisel ilişki talep etmekte hukuki yararı mevcut olduğu gibi, alınan SİR raporu ve çocuğun beyanı ile en azından yatısız olsa dahi kişisel ilişki kurma hakkı sabit görüldüğünden kişisel ilişki yönünden yatısız olarak karar verilmesinde yanlışlık bulunmamıştır. Yukarıda açıklandığı şekli ile birleşen davada erkeğin velayet talebinin reddine karar verilmesinde ise yanlışlık bulunmamıştır....

          Bölge adliye mahkemesince davacı kadının kişisel ilişki süresi ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise diğer istinaf taleplerinin reddine karar verildiği ve reddedilen istinaf talepleri hakkında esastan ret kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, esastan reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Yağmur Dural'ın velayetinin davalı babadan alınarak, davacı anneye verilmesine, velayeti kendisine verilmeyen davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk Yağmur Dural için aylık 350,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmemesinin çocuğun menfaatine olmadığı gibi hükmedilen iştirak nafakası miktarının da düşük olduğunu, nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, kararın müvekkili lehine kaldırılmasını istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu