Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı anne tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
Aile Mahkemesi'nin 2022/301 Esas sayılı dosyası ile davalının açmış olduğu velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepli davanın derdest olduğunu, davalının yeniden bir evlilik yaptığını, bu evlilikten bir çocuğunun bulunduğunu, maaşının asgari ücret seviyesinde olduğunu, davacının çalışabilecek durumda olduğunu, hatta belki hali hazırda çalışıyor dahi olabileceğini, nafaka artırım talebinin yerinde olmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; Aksaray 1....
Eşimden herhangi bir nafaka talebim yoktur" beyanında bulunmuş, takip eden celseye davacı gelmemiş, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve takiben davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HUMK.nun 92. maddesi uayrınca "kabul iki taraftan birinin diğerinin davada ki talebini kabul etmesidir ve kat'i hükmün sonucunu doğurur. Bu halde davacının celsede hazır bulunmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına da karar verilemez, verilmiş olması da sonucu değiştirmez. Davalı nafakanın kaldırılması davasında dava edilmeyen bir konuda nafaka alacağının bulunmadığını da beyan etmiştir. Bu beyanı da "ikrar" mahiyetindedir. O nedenle nafakanın kaldırılması davasından önce doğmuş nafaka borcunun bulunmadığı da ikrar ile sabittir. Davanın yukarıdaki nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekir....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. ./.. Nafakanın takdirinde, nafaka yükümlüsü (babanın) hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre velayetin değiştirilmesine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Nafaka artırılmasına yönelik temyize gelince; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında temyiz sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1000 YTL’ye ( 1.000.000.000 TL. ) çıkarılmıştır. Belirtilen konularda değer itibarıyla bu miktarların altında kalan kararlar kesindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafakanın Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının temyiz dilekçesinin davalıya tebliğine dair dosyada tebliğ belgesi bulunmamaktadır. Davacının temyiz dilekçesinin davalıya tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin eklenmesi, aksi halde usulüne uygun tebliğ yapılarak tebliğ belgesinin dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.07.12.2011 (Çrş.)...
Çünkü bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Bundan ayrı davalı baba, bir taraftan ekonomik gücünün nafaka ödemek için yetersiz olduğunu iddia ederken diğer taraftan davacının çocuklara bakamaması halinde velayetlerinin tekrar kendisine verilmesi için dava açabileceğini söylemektedir. Çocukların velayetinin davalıda olması halinde de davalının çocukların bakım, eğitim, yeme-içme, sağlık gibi giderleri nedeni ile masraf yapacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava, velayetin değiştirilmesi ve nafaka taleplerine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK.nun 182/2.maddesinde, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılma zorunluluğu bulunduğu hükmü getirilmiştir. Yine aynı kanunun 331.maddesinde de, durumun değişmesi halinde hâkimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği veya nafakanın kaldırılmasına karar verebileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda; tarafların 09.10.2012 tarihinde boşandıkları, müşterek iki tane çocukları bulunduğu, velayetlerinin davalı annede olduğu, boşanma kararı ile çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....